Ayıcılık
Yetimhan diyarının unutulmuş çağında
Bir ayıya saltanat nasip olmuş dağında
Sincap kardeş inini çiçeklerle süslemiş
Tilki kardeş ayıyı kaymaklarla beslemiş
Bir dediğini iki etmez imiş koyunlar
Canı sıkılsa hemen oynanırmış oyunlar
Ava çıkmaz kurbanı ayağına gelirmiş
Kahvaltısı olmayı leylek şeref bilirmiş
Sinek konsa üstüne bütün orman saldırır
Kuş sineği yakalar oracıkta öldürür
Sıcak sudan soğuğa değdirilmez ayağı
Rahatsız eden olsa fena yerdi dayağı
Hürmet ile tazimde kusur edilmez asla
Köpek bile havlasa susturulur ikazla
Şaşkın eşeğin yolu bu dağdan geçer olmuş
Ayıya sunulacak şerbetten içer olmuş
Karga görmüş hiddetle avaz avaz bağırmış
Ormandaki herkesi etrafına çağırmış
Eşek karnın doyurup yola düşmek istemiş
Karşısına yedi kurt çıkıp hemen dur demiş
Kuyruğunu koparıp dövmeye başlamışlar
Her biri acımadan eşeği taşlamışlar
Zavallı avaz avaz bağırsa da nafile
İşkence ede ede ezdirecekler file
Ayı görmüş olanı ‘durun’ diye bağırmış
Yapmayın böyle diye ahaliyi çağırmış
Karga söze başlayıp eşeğe çatar olmuş
‘Efendimiz bu sizin sofradan tadar olmuş
Bu ne saygısızlıktır, ne ayıptır ne ayıp
Yarın tahta oturur küstahlığa başlayıp’
Ayı içten üzülüp bu işe kahırlanmış
Bakmış bu katı kalpler öfkeyle mühürlenmiş
Demiş ki ‘Durun hele ahbabımdı bu eşek
Tez altına serilsin kuş tüyünden bir döşek
Af dileyip eşekten bu kavgayı bitirin
Yarasını sarmaya tez hekimi getirin’
Tüm ahali eşeğe hizmet için yarıştı
Bütün suç bende diye önce karga barıştı
Yareleri sarıldı, kuyruk bile dikildi
Şerefine toplanıp ziyafetler çekildi
Badem gözlüydü şimdi sırmadandı palanı
Dahi nal adın deyip savurdular yalanı
Eşek ise bu işe mana bulamıyordu
Yine de ziyafetten mahrum kalamıyordu
Arpa, yulaf ne bulsa bol bol tıkınıyordu
İltifat edenlere şaşkın bakınıyordu
‘Dahi nal sen çok yaşa!’ seslerine alıştı
Galiba bu dahilik dört ayaklı oluştu
Her ne ise keyfini çıkardı ziyaretin
Mislini bulamazdı böylesi ziyafetin
Yetimhan’dan bu sefer bir geyik geçiyordu
Ayıya sunulacak şerbetten içiyordu
Karga yine öfkeyle ahaliyi çağırdı
‘Yetişin dostlar’ diye avaz avaz bağırdı
Geyik bu şamataya bir anlam veremedi
Dört bir yanını saran kurtları göremedi
Geyiği ezsin diye filleri çağırdılar
Zavallıyı döverek boynuzunu kırdılar
Gürültüye uyanan ayı, ahvali sordu
Parçalanmış hâlde bir geyik boynuzu gördü
‘Durun!’ diye bağırdı ‘Kavga etmeyin n’olur
Bu geyik var ya benim kıymetli dostum olur’
Oysa oldum olası geyiklerden hoşlanmaz
Fakat yazık geyiğe, suçsuz yere taşlanmaz
Ayının emri ile geyiği bıraktılar
Vah zavallı diyerek ağıtını yaktılar
Geyiğe de acıyıp hürmetle beslediler
Yetimhan dağlarını resmiyle süslediler
Yetimhan’da gün yok ki felaket yaşanmasın
Gün geçmez ki ahali feryatla uyanmasın
Yine karga yetişin diye inletti dağı
Kurtlar yine öfkeyle yakalamış tutsağı
Bu günün de kurbanı yazık sansar olmuştu
Ayının sofrasından tadıp gamla dolmuştu
Ayı duyup kurtardı hayatını onun da
Canına tak etmişti yapılanlar sonunda
Ve bu kez Yetimhan’a bir boz ayı gelmişti
Karga, ‘Koşun!’ demeyi bir vazife bilmişti
Zürafalar, develer, filler sardı yanını
Davranmıştı kaçıp da kurtarmaya canını
Derken kurtlar saldırış vaziyeti aldılar
Ayının üzerine hep beraber daldılar
Filler ezip çiğnedi ciğerini deldiler
Padişaha her şeyi anlatmaya geldiler
Dediler ki bu ayı göz koymuştu yerine
Toplanıp hep beraber saldırdık üzerine
Bir daha ininize girsinler de görelim
Kellesini koparıp kuzgunlara verelim
Ayı homurdanarak ölene baktı gidip
Eli ile ağzını kapadı hayret edip
Yıllardır görmediği kardeşiydi bu ayı
Soytarılar başına yıkmıştılar dünyayı
Bu hazin manzaraya hüngür hüngür ağladı
Öyle içten yandı ki ciğerleri dağladı
Karga geldi yanına teselli vermek için
Ayıyı güldürüp de gözüne girmek için
Garip garip şakalar yaparken gülüp durdu
Kızgın ayı kargaya sert bir pençe savurdu
Karga yere yapıştı, gak bile çıkarmadı
Ayı bir daha dönüp bu beldeye varmadı
Tacı tahtı bırakıp çekip gitti uzağa
Şimdi huzurla koştu bu dağdan başka dağa
Ahaliden kurtuldum deyip gülüvermişti
Haksızlığı görmekten oldukça ürpermişti
Ayıcılarsa şimdi başka ayı bulmuştu
Yetimhan’ın her yeri dalkavukla dolmuştu
Alkışlar padişaha yağmur misali aktı
Nasıl olsa kaypak çok dünya da yuvarlaktı.
Harika bi yazı Önder Hocam
Eyvallah. Allahu Teâlâ razı olsun.