Üniversitede ‘Mekke’nin Fethi Fütûhût Şuuru’ adlı konferans düzenlendi.
Prof. Dr. Gökhan Budak Konferans Salonu’ndaki konferansa İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Nasrullah Hacımüftüoğlu, İlahiyat Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Mekke’nin Fethi denildiğinde insanın iç dünyasında bir çok şey çağrıştığını dile getiren İlahiyat Fakültesi İlim Kültür ve Sanat Kulübü Danışman Yrd. Doç. Dr. Yusuf Şen, Mekke’nin Fethi’nin insanlı tarihi içerisinde en önemli olaylardan bir tanesi olduğunu ifade etti. Şen, Mekke’nin kan dökülmeden, hiçbir kalbin kırılmadan fethedildiğini, önce gönüllerin fethedildiği ve bunlardan insanların ders çıkarması bu konuda Allah Resulünden örnek alması gerektiğini belirtti.
İlahilerin okunmasından sonra Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Gürbüz ‘Mekke’nin Fethi Fütûhût Şuuru’ ile ilgili bir konferans verdi.
Müslümanın ya fetih insanı ya da fethin özlemini duyan insan olduğunu belirten Gürbüz, konferansına fetih şiirlerinden örnekler vererek başladı.
Mekke’nin Fethi kutlamalarının yılbaşı kutlamalarına bir direniş, bir alternatif olduğunu vurgulayan Gürbüz, Hz. Peygamberin fetih anlayışını anlattı.
‘Fettah isminin kendisinde tecelli ettiği en müstesna şahsiyet Hz. Muhammed (sav) dir’ diyen Gürbüz, ” Fethin en güzel örneklerin biz onun hayatında buluruz. Bir yandan içe doğru, nefsin kıvrımlarını aşa aşa bir fetih diğer yandan dışa doğru, aile, arkadaş çevresi, cemiyet, toplum, devlet ve dünyaya doğru bir fetih. Mekke’nin fethi, fetihler zincirinin parlak bir halkasını oluşturmuştur. Hz. Peygamber toplumunun gönlünü öylesine fethetmiştir ki en hayati en kritik problemlerinde onu hâkim saymakta dost ve düşman kişilerin hiçbir tereddüdü olmamıştır “diye konuştu.
Müslümanların yeniden bir fetih şuuruna sahip olması gerektiğini kaydede Gürbüz, ” Bize meydan okumalara her alanda cevap vermek zorundayız. Adamlar sanatta varsa sen de onun karşısına mukabil bir sanat anlayışı koyacaksın. Musikide Beethoven’ları varsa sen de çağdaş musikişinasları koyacaksın karşısına. Tıp öyle, astronomi öyle, denizlerin öyle, kutuplar öyle. Her alanda öyle. Var olmak istiyorsak yeni fütuhat şuurumuz olmalı. Eğer var olamıyorsak Mekke’nin Fetih kutlamaları amacına ulaşmayacaktır. Çünkü bu bir kültür, medeniyet meselesidir. Karşısına mukabil kültürü koyamadıktan sonra onun meydan okumalarına cevap veremedikten sonra bu Mekke kutlamaları yapılmakta olan büyük kampüsünüz gibi değil sizin şu anki kampüsünüz kadar iş görür. Mekke kutlamalarını ne zaman arizi olarak değil de hakiki olarak yapacağız? Batı medeniyetinin karşısında hepimiz kendi çabamızla bir gayret ortaya koyarsak, mukabil sanat, mukabil edebiyat, mukabil teknoloji, mukabil bir dünya anlayışı, mukabil bir evren anlayışı ortaya koyarsak. Eğer dini bu manadaki bir fetih anlayışı ile bağdaştıramazsak gerçek Mekke kutlamalarını yapamayız. “dedi.
Konferans sonunda Bayburt İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu tarafından Gürbüz’e bir plaket takdim edildi.