Türkiye İhracat Meclisi (TİM), Nisan ayı verileri Bayburt Üniversitesinde Bayburt Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde açıkladı.
Verilere göre nisan ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,8’lik düşüşle 11,8 milyar dolara gerilerken, son 12 aylık ihracat ise 153 milyar 66 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Nisan ayı ihracat verilerini açıkladığı konuşmasında Türkiye rakamlarını açıklamadan önce Bayburt’un Nisan ayı ihracat verilerini açıkladı. Büyükekşi, “Bayburt’un geçen sene Nisan ayında ihracat rakamı yoktu. Bu senenin Nisan ayında Bayburt’un 736 bin dolar ihracat yaptığını görüyoruz. İlk 4 ayda ise Bayburt’un ihracatı 50 bin dolardan 1 milyon 497 bin dolara yükseldi” dedi. Büyükekşi ayrıca Bayburt’un kalkınmasında el ele vermenin önemine vurgu yaptı ve SOCAR Türkiye Başkanı Kenan Yavuz, Maliye Eski Müsteşarı ve Ak Parti Bayburt Milletvekili Adayı Naci Ağbal, Bayburt Valisi Yusuf Odabaş, Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, Bayburt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Yumak’ın katkılarıyla Bayburt’ta çok önemli hizmetlerin yapılabileceğini kaydetti.
Bayburt Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Gökhan Budak Konferans Salonu’nda gerçekleşen TİM Nisan Ayı İhracat Rakamları Basın Toplantısı’na TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Bayburt Valisi Yusuf Odabaş, Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Bayburt Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Sezgin Akbulut, Bayburt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Yumak, TİM Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu, Maliye Eski Müsteşarı ve Ak Parti Bayburt Milletvekili Adayı Naci Ağbal, SOCAR Türkiye Başkanı Kenan Yavuz, Bayburt Üniversitesi Genel Sekreteri Fatih Yalçın, Bayburt Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd.Doç.Dr İhsan Çubukçu, Ak Parti İl Başkanı Hakan Kobal, bürokratlar, akademisyenler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve Bayburt Üniversitesi Dış Ticaret Bölümü öğrencileri katıldı.
Bayburt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Yumak, Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Bayburt Valisi Yusuf Odabaş’ın konuşmalarından sonra Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi konuşmasına doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel mirasıyla öne çıkan, tarihi İpekyolu üzerindeki Bayburt’ta, olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek ve tüm emekçilerin ve çalışanların 1 Mayıs, ‘Emek ve Dayanışma Gününü’ kutlayarak başladı.
UN VAR, YAĞ VAR, ŞEKER VAR, USTA DA GELDİ
Sözlerine Bayburt ilindeki ihracat durumunu anlatarak devam eden Büyükekşi, “Bayburt ilimiz, coğrafi konumu itibariyle tarih boyunca da ticaret için kilit bir geçiş noktası oldu. İlimiz en fazla otomotiv, kimyevi maddeler ve hazır giyim sektöründe ihracat yapıyor. Ancak ilimizin ihracat rakamları oldukça düşük. Keza Bayburt’ta bulunan sanayi işletmelerinin yüzde 52’si mikro, yüzde 35’i küçük ve yüzde 13’ü orta ölçekli. Dolayısıyla ilimizin sanayi ve ihracat gelişimi açısından orta ve büyük ölçekli sanayi işletmelerinin payını artırmamız ve uluslararası oyuncular çıkarabilmemiz büyük önem taşıyor. SOCAR Türkiye CEO’su ve Maliye Eski Müsteşarı ve Ak Parti Bayburt Milletvekili Adayı Naci Ağbal’ın Bayburt’a büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum. El ele vererek bir yandan yeni dönemde Maliye müsteşarımız, valimiz, belediye başkanımız, oda başkanımız, rektörümüz el ele birlikten kuvvet doğar misali Bayburt’a çok önemli hizmetler yapılabilir diye düşünüyoruz. Bizi sevindiren bir şey var. Bayburt için sevindirici bir gerçek okuryazarlık ve kadın nüfus okuryazarlık oranının bölge illeri arasında en yüksek düzeyde olması… Bunun da özellikle insan kaynağının geliştirilmesinin, yüksek katma-değerli üretime yönlendirilmesinin firmalarımızın rekabet gücünü artıracağına inanıyoruz. Demek ki aslında en önemli konu bir miktar diğer illere göre çözülmüş durumda. Bundan sonrası un var, yağ var, şeker var, önemli olan bir usta. Usta da geldi diyorum. İnşallah burada çok güzel şeyler olacak. Çünkü baktığımızda ilin potansiyeli çok güzel. Eğitim konusundan önemli bir şey var. Gelecekte, turizmde, sanayide ve Kop tünelinin tamamlanmasıyla burada çok güzel olanaklar olacağını düşünüyorum. Biz de TİM olarak bundan sonra da elimizden gelen her türlü katkıyı vereceğiz. Bayburt’un Türkiye’nin ihracatına ve üretimine daha fazla katkı vereceğine inanıyoruz. İnşallah bundan sonraki gelmemizde birkaç yıl sonra çok daha farklı, çok daha güzel bir Bayburt bulacağımızı düşünüyorum “dedi.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin paylaştığı verilere göre nisan ayında ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,8 düşerek 11 milyar 823 milyon dolar oldu. Kilogram bazında ihracatın Nisan ayında yüzde 2,8 yükseldiğini kaydeden TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Yılın ilk 4 ayında ise ihracatımız yüzde 8,1 düşüşle 48 milyar 951 milyon dolara indi. Son 12 aylık ihracatımız ise yüzde 1,6 düşüşle 153 milyar 66 milyon dolar oldu. İhracatımız bu yıla maalesef arzu edildiği şekilde başlayamadı. Daha önce belirttiğimiz gibi tüm dünyada “dolar bazında” düşen fiyatlar, doların değer kazanması paritedeki düşüş, ihracatımıza baskı yapıyor. Parite geçen sene Nisan ayında 1,38’di. Bu sene ise yüzde 22 düşüşle 1,08 seviyelerine indi. Paritenin negatif etkisi aylık 1,5 milyar doları buldu. Kümülatif bazda bakıldığında sadece AB-28 ülkelerine Euro-dolar paritesi kaybı sebebiyle yaşanan ihracat düşüşü ilk 4 ayda 4,5 milyar doları aştı. İlk 4 ayda miktar olarak ihracatımız yüzde 0,6 azalmışken, değer bazındaki düşüş yüzde 8,1 oldu. Euro bazda ihracat ise yüzde 13,1 artış gösterdi. İhracatımız bu durumdayken, biz kabuğumuza çekilip beklemiyoruz. 61 bin aktif ihracatçının temsilcisi TİM olarak sadece yakın coğrafyamızdaki değil, dünyanın bütünündeki gelişmeleri yakından takip ederek gerekli önlemleri alıyoruz. Daha fazla ihracat, daha fazla gelir anlayışıyla İhracatçı birliklerimizle dünyanın dört bir yanına ticaret heyetleri düzenliyoruz. Dünyanın dört bir yanında düzenlenen fuarlara katılıyoruz. İhracatımız miktar bazında artsa da, bu ivmeyi değer bazında da yakalamak için büyük bir çaba içerisindeyiz “diye konuştu.
TİM olarak4 ayda toplamda 400’den fazla iş adamının katılımıyla, ABD, Hindistan, Moğolistan, Güney Kore, Romanya, Finlandiya ve Angola olmak üzere 6 ülkeye yurtdışı heyetler düzenlediklerini belirten Büyükekşi, ” Bu heyetlerde 2 bini aşkın iş görüşmesi yapıldı. 2015 yılı sonuna kadar toplamda 25 ayrı ülkeye heyet düzenlemeyi planlıyoruz. TİM’e ek olarak ihracatçı birliklerimiz, Almanya’dan Şili’ye, İtalya’dan Hindistan’a çok sayıda ticaret heyeti düzenlediler. Düzenlemeye de devam ediyorlar. “dedi.
OTOMOTİV SEKTÖRÜ NİSAN AYI LİDERİ
Sektörel bazda nisan ayında en fazla ihracatın 1 milyar 843 milyon dolarla otomotiv sektöründe olduğunu vurgulayan Büyükekşi şöyle devam etti: “Bu sektörümüzü kimyevi maddeler ve hazır giyim sektörleri takip etti. Nisan ayında en fazla ihracat artışını yüzde 64,6 ile Fındık sektörü yakaladı. Bu sektörü, yüzde 49,6 ile tütün ve yüzde 35,9 ile gemi ve yat sektörü takip etti. Nisan ayında en fazla ihracat yaptığımız 5 ülke Almanya, İngiltere, Irak, İtalya ve ABD oldu. Almanya’ya ihracatımız yüzde 9,6, İngiltere’ye yüzde 8,1, Irak’a yüzde 23,4, İtalya’ya yüzde 12,4 düştü. ABD’ye ise yüzde 1,8 arttı.
En fazla ihracat yaptığımız 30 ülke arasında, en yüksek ihracat artışını yüzde 35,9 ile Mısır’a yakaladık. Nisan ayında ihracat artışında öne çıkan ülkeler şöyle oldu. Nisan ayında Umman’a ihracatımız yüzde 181, Singapur’a yüzde 127, Kuveyt’e yüzde 94, Güney Kore’ye yüzde 56 arttı.
Nisan ayında AB’ye ihracatımız yüzde 10,4, Afrika’ya ihracatımız yüzde 2,4, Ortadoğu’ya yüzde 5,1 gerilerken, Kuzey Amerika’ya yüzde 6,2 artış gösterdi.
En fazla ihracat yapan ilk 10 ilimiz arasında ihracatını en fazla artıran ilimiz yüzde 12 artış ile Hatay oldu. Nisan ayında Kocaeli’nin ihracatı yüzde 3,7, Ankara’nın yüzde 6,9, İstanbul’un yüzde 8,1 Gaziantep’in yüzde 9,2 İzmir’in yüzde 12,5 Bursa’nın yüzde 13,1 Denizli’nin yüzde 15,2 Manisa’nın yüzde 21,1, Sakarya’nın yüzde 35,1 geriledi.”
YAVAŞ BÜYÜME NORMAL SENARYO
Büyükekşi, Dünya, Avrupa ve Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmeleri ise şöyle değerlendirdi:
“IMF ve Dünya Bankası’nın Nisan ayında yapılan yıllık olağan toplantılarında dünya ekonomilerinde görülen yavaş büyüme öne çıktı. Tüm dünyada yavaş büyüme artık normal senaryo haline geliyor. Bu yıl dünya ekonomisi için yüzde 2,9, gelişmiş ülkeler için yüzde 2,4 ve gelişen ülkeler için de yüzde 4,3 büyüme bekleniyor. Diğer taraftan 30 yıl boyunca global çapta en hızlı büyüyen ekonomi Çin’in büyümesi yavaşlıyor. Çin’in büyümesinin yavaşlaması, dolardaki değerlenme ile birlikte emtia fiyatlarının gerilemesine yol açıyor. Dış piyasalardaki hareketlilik devam ediyor. ABD’de iktisadi faaliyetler güçlü performans sergiliyor. Ancak dönem dönem şaşırtıcı veriler de kafaları karıştırıyor. Örneğin ABD’nin 2015 ilk çeyrek büyümesi yüzde 0,2 ile beklentilerin oldukça altında kaldı. Ancak FED, yavaşlamanın iklim koşullarına bağlı, öngörülen faktörlerle oluştuğunu ve geçici bir durum olduğunu söyledi. Bu neticeler ışığında FED’in faiz artırımına yılsonuna doğru başlaması öngörülüyor. FED’in faiz artırma konusunda ısrarcı olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde herkes hesabını buna göre yapmalı. Bu da finansal piyasalarda endişe yaratıyor. FED’in faiz artışını başlatacağı tarihe ilişkin belirsizlik ile birlikte kurlardaki oynaklık arttı. Doların değer kazanması, faizi düşük olduğu için dolarla borçlanan tüm küresel firmalar için büyük risk haline geldi.Finansal kriz yıllarında ABD dışı şirketler ve hükümetlerin dolar borçları, sıfıra yakın faizden ve dolar kurundan faydalanmak için katlandı. Şimdi döviz kurlarını hedge etmeyen firmalar için FED’in faizleri artırması, koşulları zorlaştırabilir. Nitekim tüm gelişen ülkeler bu zorlukla bir şekilde yüzleşiyor. Bilhassa KOBİ’ler için “hedging” mekanizmaları daha büyük önem taşıyor. ”
TÜRKİYE’NİN AB’YE EURO CİNSİ İHRACATI İLK İKİ AYDA TAM YÜZDE 12 ARTTI
“Avrupa Birliği’nde toparlanan büyüme ile birlikte ithalat artış beklentileri artıyor. İthalattaki artış Türkiye’nin ihracatına da olumlu katkı sağlayacak. Nitekim, kesinleşen Eurostat verilerine göre Türkiye’nin AB’ye Euro cinsi ihracatı ilk iki ayda tam yüzde 12 arttı. Aynı dönemde ise AB’nin birlik dışı ithalatı Euro bazda yüzde 1 geriledi. İlk 2 ayda AB’ye ihracatını en fazla arttıran 4.ülke oldu. AB-28’de güçlü bir pazar payı artışı yakaladık. Avrupa Merkez Bankası’nın yeni parasal genişleme programının büyümeyi daha da desteklemesi bekleniyor. Buna göre; 2015 yılında Euro bölgesinde yüzde 1,4, AB’de ise yüzde 1,8 büyüme bekleniyor. ”
BELİRSİZLİKLERİN YOĞUNLAŞTIĞI BU DÖNEMDE UMUT VADEDEN GELİŞMELER DE YAŞANIYOR
“Dünya Ticaret Örgütü’nün açıkladığı son verilere göre, dünya ihracatı 2015 Ocak-Şubat döneminde, bir önceki yıla göre yüzde 9,1 azaldı. Dolar bazındaki bu hesaplamalara göre, AB’nin ihracatı yüzde 15,9, ABD’ninki ise yüzde 4,6 daraldı. Gelişmiş ülkelerde olduğu kadar gelişmekte olanlarda da ciddi düşüşler var. Türkiye’de ise ilk 2 aylık düşüş, yüzde 3,4 ile daha yumuşak bir düzeyde. 3 aylık verilere göre ise Hindistan yılın ilk çeyreğinde yüzde 14,7’lik ihracat düşüşü yaşarken, Brezilya’nın kaybı yüzde 13,7, Endonezya’nın yüzde 11,7, Japonya’nın yüzde 6 oldu. Türkiye’de ise ilk çeyrekteki yüzde 7.5’lik düşüş diğer ülkelere oranla daha düşük düzeyde. Tüm zorlu şartlara rağmen, ilk çeyrekte küresel ticaretteki pazar payımızı geliştirdik. Siyasi risk ve belirsizliklerin yoğunlaştığı bu dönemde umut vadeden gelişmeler de yaşanıyor.
İran’a ihracatımız olumlu bir tempoda ilerlerken İran ile müzakerelerde ulaşılan aşama ümit veriyor. Rusya’da da göreceli bir istikrar görülüyor. Rublenin değeri ve fiyatlar daha istikrarlı ve öngörülebilir hale geliyor. Bu gelişmeler de önümüzdeki dönemde ihracatımıza pozitif yansıyacak.
Türkiye ekonomisinde yılın ilk 4 ayında iktisadi faaliyetlerde durağan bir eğilim yaşandığını görüyoruz. Yaklaşan genel seçimler, tüm kesimlerde bekle-gör eğilimini öne çıkarıyor. Diğer taraftan döviz kurlarındaki artışlar, bu artışa hazırlıksız yakalanan firmaları zorluyor. İhracatta da ciddi bir parite etkisi ve sorunlu pazarların varlığı ile zor bir dönemden geçiyoruz. Döviz kurlarındaki oynaklığın artması ihracatçılarımızın fiyat belirlemesini zorlaştırıyor. Bizim ihracatçılar olarak ana talebimiz, rekabetçi ve öngörülebilir kur seviyeleri. Bu yüzden Merkez Bankası’nın öngörülebilir kur seviyelerinin oluşması hususunda daha pro-aktif olması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü Türkiye’nin ana ihtiyacı büyümeyi destekleyecek finansman kaynakları… Türkiye, büyümesini dış finansman ile sağlıyor. Bu durum Türkiye’nin yumuşak karnı. Geldiğimiz noktada küresel koşullar, dış dünyadan kaynak bulmayı zorlaştırıyor. İşte bu yüzden ekonomide güven ve istikrar ortamının sürmesi en büyük temennimiz. Bunun için Türkiye’nin dışarıda kendini daha iyi anlatması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için de TİM olarak var gücümüzle çalışıyoruz.
Dünya ekonomilerinin durumuna bir göz attığımızda görüyoruz ki gelişmiş büyük ekonomiler bütçe açıkları, yüksek hane borçları, zayıf bankacılık sektörü, yaşlanan nüfus gibi ciddi sorunlarla boğuşuyor.”
TÜRKİYE ÖNEMLİ AVANTAJLARA SAHİP
“Türkiye ise tam tersine sağlam bütçe disiplini, kaliteli bilançoya sahip bankacılık sektörü, düşük hane halkı borçları gibi nedenlerle oldukça önemli avantajlara sahip. Demografik anlamda da genç ve dinamik bir nüfusumuz var. İşsizlik oranlarımız yükseliyor ancak istihdama katılım da önemli oranda artıyor. 1 yılda tam 1,5 milyon kişi işgücüne katıldı. Aynı dönemde, nüfusumuzun 4 katı olan Euro Bölgesinde ise 220 bin kişi işgücüne katıldı.
Seçimlerin geride kalmasıyla birlikte yeni hükümet, yeni ekonomi yönetimi ve ekonomi politikaları Türkiye’nin geleceğine yön verecek. Bu bağlamda Türkiye’nin ciddi bir zihniyet devrimine ihtiyacı var. Bugüne kadar Türkiye’nin kazanımları, Türkiye’yi krizler ülkesi sıfatından kurtardı. Ekonomik ve siyasi istikrar Türkiye’ye sınıf atlattı. Şimdi zaman Türkiye’yi daha da yukarıya götürme zamanı. Geldiğimiz noktada insanlarımızı tüketmeyi sevdiği kadar üretmeye de sıcak bakar hale getirmeliyiz. Bilgi toplumunun ve teknoloji çağının sadece tüketim kısmında kalmamalı, aynı zamanda bilgiyi ve teknolojiyi de üretir bir hale gelmeliyiz.
Güçlü bir bankacılık sistemimiz, başarılı maliye politikalarımız var. Bu avantajlarımızı kullanarak finansman problemimize daha kalıcı çözümler üretmek için sermaye piyasalarını daha da derinleştirmeye çalışıyoruz.
Hükümetimiz önemli kararlar alıyor. Bir dizi öncelikli dönüşüm programı ve teşvik paketini hayata geçiriyor. Bu bağlamda istihdam ve sanayinin teşvik edilmesi için Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu tarafından önemli bir paket açıklandı. Bu pakette tasarım merkezlerinin Ar-Ge merkezleri gibi desteklenmesi, on yıllardır devam eden yatırım mallarına KKDF uygulanması gibi sorunlara da çözüm getirildiğini görüyoruz. Biz bu konuları yıllardır dile getiriyorduk.
Yine bizim hep üzerinde durduğumuz yüksek katma değerli ürünlerin ihracatımızdaki payının artırılması ve cari açığımızın azaltılması için bu paket büyük katkı sağlayacak. Sevinerek görüyoruz ki bizim sunduğumuz önerilerin önemli bir bölümü hayata geçti. Bu yüzden bu paketi açıkladığı için tüm ihracatçılar ve sanayiciler adına hükümetimize teşekkür ediyoruz.”
İHRACATÇI BİRLİKLERİ, 2023 HEDEFLERİ YOLUNDA SAĞLAM İLERLEYİŞİNE DEVAM EDECEK
“Ayrıca 5910 Sayılı TİM ve İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un bazı maddelerinde değişikliğe gidilmesi Meclis gündeminde. Bu değişikliğe göre TİM ve İhracatçı Birliklerinin “kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu” oldukları ifadesi kanunda yer alacak. Bu değişiklikler Anayasa Mahkemesi kararı gereği olarak zorunlu yasal düzenlemeler. Bugüne kadar ülkemize ve ihracatçılarımıza büyük hizmetler veren TİM ve İhracatçı Birlikleri, yapılan bu revizyonlarla, 2023 hedefleri yolunda sağlam ilerleyişine devam edecek. Bundan dolayı da hükümetimize teşekkür ediyoruz. ”
Toplantı sonunda Bayburt’ta 2013 ve 2014 yıllarında ihracat yapan Türkmenler Taş İnşaat Nakliyat Tekstil Mad.İth.İhr.S. firmasından Cengiz Türkmen’e TİM Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu tarafından, 2014 yılında ihracat gerçekleştiren Mam San Otom. İnş. Gıda Teks.Tur.İth.İhr.San.Ltd Şti. firmasından Ercan Keskin’e Bayburt Valisi Yusuf Odabaş ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi tarafından plaketi takdim edildi.
Bayburt ekonomisiyle dolayısıyla da ülke ekonomisine katkı sağlayan Bayburt Valisi Yusuf Odabaş’a Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş’e, Bayburt Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Sezgin Akbulut’a, Bayburt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Yumak’a plaketini TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi verdi. Plaket törenine TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi yanı sıra TİM Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu, Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği Başkanı Cemel Şengel, Maliye Bakanlığı Eski Müsteşarı ve Ak Parti Bayburt Milletvekili Adayı Naci Ağbal da katıldı.