Rusya ve Türkiye ve ABD

Yaklaşık bir sene önce ABD’de Mihail Lesin öldürülmüş ve ABD – RUSYA savaşı başlamıştı.
Büyükelçi Karlov’un katledilmesi, Rus uçağının düşürülmesi, üst düzeyde bir diplomat olan Polshikov’un evinde öldürülmesi ve Kızıl Ordu Korosu’na ait uçağın Karadeniz’e düşmesi, Rusya’ya önemli ölçüde kan kaybettirdi. Bir de buna OLEG EROVINKIN eklendiğinde bu tablo apaçık Rusya’ya bir büyük saldırıyı ortaya koyuyor. Özellikle Mihail Lesin ve Rus istihbaratinin önemli bir aktörü, EROVINKIN’in öldürülmesiyle Putin çok zor durumda bırakılmıştır.
Rusya’ya böylece şu mesaj veriliyor; sen brokratlarını ne içeride ne de dışarıda koruyabilirsin. Bu güçte bir devlet değilsin. Sadece ABD, İngiltere ve İsrail eksenli politikalara razı ol yoksa seni dahi öldürürüz.
Aynı zamanda Rusya’ya sen süper bir güç değilsin mesajı verilmiştir.
Diğer taraftan Türkiye’de yapılan farklı eylemler ile de şu mesaj verilmek istenmiştir.
Türkiye Güvenli bir ülke değildir.
Yapılan eylemler, dikkat edilirse hep farklı özelliklere sahip.
Asker, polis, futbol müsabakalarından çıkan insanlara yapılan saldırı, üniversite durağındaki saldırı ve Hava Limanı saldırısı ve Gece kulübü gibi…
Bundan sonra muhtemelen STK’LAR üzerine bir saldırı yapacaklar, çünkü bütün katmanlara saldırıyorlar.
15 Temmuz’da top yekun yapamadıklari eylemleri parçalar halinde meydana getiriyorlar. Amaçlarından birisi de bir iç savaş. Ne var ki Türk Halkının basireti ile bu tehlike anlatılmıştır.

Özellikle Rusya ve Türkiye’nin Suriye üzerinde mutabakat sağlamaları ABD’yi çok rahatsız etmiştir. ABD açıktan Rusya ve Türkiye’ye tavır almıştır.
Rusya, Trump yönetiminin tavrını bekliyor eğer saldırılar aynı şiddette devam edecek olursa önümüzdeki aylarda pek çok ABD’li brokrat ve üst düzey askeri yetkililerin öldürülmesi ihtimalini Putin ima etti.
Ortadoğu’da Türkiye etkin bir güç haline gelmeye çalışıyor.
Arzu ettiğimiz bu gücün bütün mazlum coğrafyalara umut olmasıdır.
Cenab-ı Hak devlet ve milletimizi korusun.