Bayburt folklorunun güçlü ismi Ahıskalıoğlu’nu gazeteci Murat Okutmuş anlatırken, Ahıskalıoğlu’nun TRT programlarından hazırlanan video sunumu da katılımcılara izlettirildi.
Meşhur türkünün hikâyesini paylaştı
Konuşmasına Ahıskalıoğlu’nun yetiştiği dönemi anlatarak başlayan Murat Okutmuş, 1960 ve 70 yılların Bayburt’un kültür anlamında günümüzle kıyaslanmayacak derecede üretken olduğu yıllar olduğunu belirterek, aynı zamanda marangoz olan Ahıskalıoğlu’nun 13 yaşında kendi sazını yaptığını ve 22 yaşında geldiğinde ise (1962) ‘Mendilinde Kar Getir’ türküsünü TRT repertuarına kazandırdığını hatırlattı.
Ahıskalıoğlu’nun ülke genelinde tanınmasına vesile olan ‘Kara Basma İz Olur’ türküsünün TRT repertuarına kazandırılma sürecindeki zorlukları ve türkünün hikâyesini de katılımcılarla paylaşan Okutmuş, şunları söyledi:
“1963 yılında onun tanınmasına en çok vesile olan ‘Kara Basma İz Olur’ bestesini farklı sözlerle TRT’ye sundu. İki kez ayrı ayrı sözlerle sunmasına rağmen TRT beste olduğu için kabul etmedi. Çünkü o yıllarda TRT sadece çok ünlü sanatçıların türkü formatındaki bestelerini repertuara alıyordu. Halk müziği alanında ‘derleme’ ifadesini kabul ediyordu. Yani birinden duydum ve derledim dersen kabul görürdü. Ahıskalıoğlu ise ısrarla türküyü beste olarak TRT’ye sunuyordu. Her iki denemesinde de kabul görmedi. Otelde konakladığı bir gece dışarda yürüyen bir kedinin kardaki ayak izleri ona ilham oldu. O gece türkünün sözlerini değiştirdi ve 15 dakika içinde yazdı. Böylece melodisi hazır olan o meşhur türkü ortaya çıktı. Hiç ümidi olmamasına rağmen bir kez daha TRT’nin kapısını çaldı. Bu kez sözler de çok sevildi ama ‘beste’ olarak sunulmasına rağmen yine ‘derleme’ olarak kabul edildi.”
Ahıskalıoğlu’nun TRT ve MESAM’a kayıtlı 25 eseriyle en çok esere sahip olan Bayburtlu sanatçılar arasında yer aldığını söyleyen Okutmuş, müzikten para kazanmadığını, çocuklarının rızkını ölene kadar sürdürdüğü marangozluk mesleğinden çıkardığını aktardı.
İstanbul Şirinevlerde’ki marangozhanesinin 1992 yılı Temmuz ayında mevsim normallerini şaşırtacak şekilde yağan yağmurun ardından sel bastığını söyleyen Okutmuş, selin ardından mesleki anlamda aldığı zararın yanı sıra, Ahıskalıoğlu’nun yazıhanesinde biriktirdiği bir çok şiiri, TRT ile yazışmaları, fotoğrafları ve bir çok anısının da sele karışıp ziyan olduğunu kaydetti.
2009 yılında rahatsızlanarak Bayburt’a dönen Mustafa Ahıskalıoğlu’nu bir grup arkadaşı ile evinde ziyaret ettiğini, ‘türkülerimize sahip çıkın’ nasihatinin ardından Bayburt’ta ‘Bu Türküler Bizim’ adlı yarışma programı düzenleyerek, Mustafa Ahıskalıoğlu’nun aralarında bulunduğu Bayburtlu sanatçıları yad ettiklerini belirterek, “Bugün aramızdan ayrılışının 7. Yıldönümü. Bayburt kültürünün hem taşıyıcısı hem savunucusu, Bayburt türkülerinin hem bestekârı hem koruyucusu, Bayburt folklorunun unutulmayan en önemli izlerinden biri olan Mustafa Ahıskalıoğlu’nu bir kez daha rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz. Ruhu şad olsun” diye konuştu.
Vefatının ardından ‘badem gözlü’ oldu
Okutmuş, Ahıskalıoğlu’nun Anadolu’daki bir çok sanatçı gibi yaşarken kıymetinin bilinmediğini, kendisinin ‘öldükten sonra badem gözlü olurum’ ifadelerinin doğrulandığını kaydederek, vefatının ardından devletin zirvesinden taziye için telefon ve telgraflar geldiğini kaydetti.
Okutmuş, ayrıca Bayburt türkülerine hayat veren bağlamaların 2014 yılında Mustafa Ahıskalıoğlu’nun oğlu Naci Ahıskalıoğlu tarafından Baksı Müzesi’ne bağışlandığını ve Baksı Müzesi’nde diğer Bayburtlu sanatçıların da müzik aletlerinin yer alacağı bir reyonda sergileneceğini belirtti.
Program; Ahıskalıoğlu’na ait türkülerin sanatçı Mustafa Gökoğlan tarafından seslendirilmesiyle devam etti. Naci Ahıskalıoğlu’nun söylenen türkülerle ilgili bilgiler verdiği programda, katılımcılar ise Mustafa Ahıskalıoğlu ile yaşadıkları anılara yer verdi.
BAYDER Başkanı Fatih Dündar, Mustafa Ahıskalıoğlu gibi Bayburt kültürüne katkı sunmuş tüm şahsiyetlerin BAYDER Kültür Sohbetleri’nde anılacağını ve sürekli hatırlatılacağını kaydederek katılımcılara teşekkür etti.