Bayburt Uluslararası Öğrenci Derneği’nin (BUDER) organizasyonu ile uluslararası Öğrenciler, ‘Sosyal Değişimler ve Geleceğe Hazırlanmak’ Seminerinde buluştu.
İçişleri Bakanlığı’nca desteklenen ve Bayburt Valiliği’nin koordinasyonunda Bayburt
Uluslararası Öğrenci Derneği’nin “Onlarca Renk Yüzlerce Kültür Dünya 5’ten Büyüktür” proje
Faaliyetleri kapsamında Bayburt Üniversitesi Profesör Dr. Gökhan Budak Konferans salonundaki programa Araştırmacı Yazar Erol Erdoğan katıldı.
Farklı ülkelerden Bayburt’a öğrenim hayatını sürdürmeye gelen Bayburt Üniversitesi’nde öğrenim gören 160 misafir öğrenci, Bayburt Memur-Sen Başkanı Fikret Özbey, Bayburt Şehit Aileleri Dayanışma Derneği Başkanı Selami Köksal, Bayburt Üniversitesi Öğretim Görevlileri ve öğrencileri katıldı.
BİZ BİR MİLLETİZ
Proje ile ilgili bilgi veren Bayburt Uluslararası Öğrenci Dernek Başkanı Veysel Akbaş,
“Şehrimizdeki misafir öğrencilerimize destek olmak, onlara bu kadim İslam topraklarında
Yalnızlık hissettirmemek amacıyla BUDER’i kurduk. İlimizde her gecen yıl sayısı artan
Uluslararası öğrenci kardeşlerimize kayıtsız kalmamak adına arkadaşlarımızla birlikte derneğimiz bünyesinde proje yazdık. Proje kapsamında kitap tahlilleri, geziler, piknikler, ülke tanıtım
günleri, konferanslar, âşık buluşmaları, sinema vb. etkinlikler gerçekleştirmeye devam ediyoruz.
Hamdolsun düzenli olarak da faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. ‘Biz Bir Milletiz’ anlayışıyla Misafir öğrencilerimize hizmet etmeye devam edeceğiz” dedi.
Sosyal Değişimler ve Geleceğe Hazırlanmak
Konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan Araştırmacı Yazar Erol Erdoğan, ‘Sosyal Değişimler ve Geleceğe Hazırlanmak’ seminerine şöyle devam etti:
‘’Değişim aralığı bazen bir asır bazen iki asır belki bazen de üç asır sürmekteydi. Şimdi temel değişim aralıkları, günümüzde asırlar değil daha da kısaldı. Bundan kırk elli yıl önce internetten, cep telefonundan ve günümüz teknolojilerinden bahsedemiyorken, değişimler öyle bir hal aldı ki interneti, cep telefonunu bırakın şuan yapay zekâyı konuşuyor olduk ve bu süreç hızlı bir şekilde devam etmekte. Artık değişimin zaman dilimi çok azaldı, dolayısıyla değişimin zaman dilimlerini asırlar olarak ifade etmek pek mümkün değildir. Bundan sonra cümle kurarken 21.yüz yılın alışkanlıklarından bahsedemeyeceğiz. Eskiden ilme ve bilime ulaşmak çok zordu. İlim yolculukları yapılırdı değil mi ? Mesela İslam tarihinde hadis yolculukları vardı, bir hadisi öğrenmek için günlerce aylarca yolculuklar yapılırdı. Bugün ne oldu? Artık bilgiye ulaşmak zor değil her yer bilgi. Peki, her yer de bilgi var da biz bilgin mi olduk? Her yerde bilim var da biz âlim mi olduk? Her değişim bize yeni bir süreç ortaya koyuyor, kitap icat oldu bize bilgi aramak gibi bir imkân ve görev düştü. Ama her yer yazı, her yer bilgi olunca yeni görevimiz şu; yanlışı doğrudan ayırmak. Temel problemimiz bu, o kadar çok bilgi var ki önce doğru bilgi hangisi onu bilmemiz gerekir. Eğer internete girer sorarsanız muhtemelen yüzde doksan oranın da eksik veya yanlış bir bilgeye ulaşırsınız akademik metinleri kast etmiyorum. Peki doğru bilgiyi bulduk alim mi, bilgin mi yada uzman mı olduk? Tabi ki hayır o zaman ne yapacağız? Bu bilginin analiz ve işlenmesi gerekiyor. Peki, yavaş yavaş önümüze hangi süreç çıkıyor? Yapay zekâ tartışmaları var. Türkiye bunu konuşuyor peki konuşuyor ama yine baştaki ifadelerime vurgu yapıyorum yine bunu üretenler bizler değiliz. Eğer değişimi bizler yönetmek istiyorsak üreten biz olmalıyız. Aksi takdirde sadece kullanan oluruz, bu da bizi bir yere taşımaz.’’ ifadelerini kullandı.
Konferansın ardından Bayburt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasrullah HACIMÜFTÜOĞLU, konuşmacı Erol Erdoğan’a hediye takdimleriyle program sona erdi.