Milliyetçi Hareket Partisi Bayburt Merkez İlçe Başkanı Oğuzhan Okutmuş, sandık güvenliği hakkında bir açıklamada bulundu.
7 Haziran’da yapılan seçimlerde şüpheli ve şaibeli sandık sonuçlarının olduğunu tespit ettiklerini söyleyen Okutmuş, tüm partilerin görevlilerinin bulunduğu sandıklarla, partilerin görevli veremediği sandıkların sonuçlarının birbirini tutmadığını belirtti.
Bayburt genelinde katılım oranının yüzde 82 ile 88 arasında seyrettiğini, tüm partilerin görevli veremediği 30 sandıkta ise bu oranın yüzde 100’lere çıktığını söyleyen Okutmuş, 1 Kasım’da yapılacak seçimlerde tüm sandıklarda görevli arkadaşların yer alacağını ve yaşanacak herhangi bir usulsüzlükte yasal yollara başvuracaklarını kaydetti.
Okutmuş, sandık görevlilerinin uyması gereken kurallara da yer verdiği açıklamasında şunları kaydetti:
“Şaibeli sandık sonuçları tarafımızdan tespit edilmiştir”
“Sandık güvenliği ile alakalı yaşanan sıkıntılar ve illegal gerçekleştirilen keyfi uygulamaları kamuoyuyla paylaşmak adına bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bu vesile ile de 7 Haziran seçimlerinde bizlere desteklerini esirgemeyen, oyları, duaları ve destekleri ile bizleri meclise taşıyıp, ilimizin bir çok hizmetten faydalanmasına ve Türk milletinin karşı durduğu çözüm sürecinin durdurulmasına vesile olan tüm Bayburt seçmenine, kamu görevlilerine, işçi, emekli, esnaf ve öğrencilerimize teşekkürlerimizi iletiyoruz. Bilindiği üzere şehrimizde farklı bölgelerde olmak üzere toplam da 277 sandık kurulmakta ve milletimizin iradesi seçimlerle yansıtılmaktadır. Yalnız bundan önceki tüm seçimlerde olduğu gibi 7 Haziran seçimlerinde de şüpheli ve şaibeli sandık sonuçları olduğu tarafımızdan tespit edilmiştir. Yaptığımız istatistik çalışmalarından sonra 7 Haziran seçimlerinde yaklaşık 500 ile 1000 adet fazla oy kullanımının gerçekleştiğini tahmin edebiliyoruz.”
“30 sandıkta yüzde 100’leri aşan sonuçlar”
“Bizler Milliyetçi Hareket Partisi olarak tüm seçimler de olduğu gibi bu seçimlerde de, sağduyu, sabır ve anlayışla memleketimizde herhangi bir gerginlik olmaması adına sürekli istişareden yana olduğumuzu bildirmiştik. Yaklaşan seçimlerde de bu duruşumuz değişmeyecektir. Bu sebepten dolayı yapılan istatistiki çalışmalarda ortaya çıkan 30’un üzerinde farklı sandık bölgesindeki sonuçları sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu sonuçları hem aldığımız istihbarat bilgilerine, hem de yaptığımız istatistik çalışmalarına dayandırdığımızı ifade etmek isterim. Şöyle ki ilimizde 7 Haziran seçimlerinde katılım oranı 100’de 84.99’dur. Bu sonuç tüm sandıklarda kendini göstermektedir. Tüm siyasi partilerimizin sandık kurulu görevlisi verdiği sandıklarda oran bu ortalamada seyretmektedir. Güvenliği yüksek olan bu sandıklarda sonuçlar alt taban olarak 100’de 82’de kalırken tavan olarak da 100’de 88’leri görmektedir. Fakat her nedense tüm siyasi partilerimizin sandık görevlisi veremediği sandıklar da ne akılla, ne istatistikle, ne de rakamla açıklanamayacak sonuçlar ortaya çıkmıştır. Bunlardan örnek verecek olursak seçmen sayısı 90 olan bir sandıkta kullanım 89’u, seçmen sayısı 57 olan bir sandıkta kullanım 59’u, seçmen sayısı 191 olan bir sandıkta kullanım 187’yi, yine seçmen sayısı 72 olan bir sandıkta kullanım 73’ü görmüştür. Binde 1 sandıkta dahi alınmayan bu katılım oranını ilimizde birçok sandıkta başaran sandık başkanlarının da alanlarında yeni bir rekora imza attıklarını belirtmek isterim. Yalnız partimize düşen siyasi sorumluluğun farkında olarak bu çirkin işlerin içerisinde olan isimleri ve bölgelerini sizlerle paylaşmayı uygun görmüyoruz. Toplam 240 sandıkta sonuçlar aynı yüzde ile seyrederken, maalesef yukarıda verdiğim örneklerin de içinde bulunduğu toplam 30 sandıkta oranlar ilginç bir şekilde 100’de 95’leri ve 100’de 100’leri aşan sonuçları göstermektedir. Bu sonuçların istatistiği tespiti olduğu gibi vatandaşlarımızın bize ihbarları ile de teyit ettirilmiştir.”
“İsimleri kamuoyuyla paylaşacağız”
“Bu alınan sonuçların sebeplerini de sizler ile paylaşmak istiyoruz. Bu sonuçların alındığı bölgeler maalesef tüm siyasi partiler tarafından sandık kurulu görevlisi verilemeyen yerlerdir. Bu tür usulsüzlükler görevlinin kendi iyi niyetinden kaynaklanarak sandığın başından yemek ve farklı sebeplerden dolayı ayrıldığı dakikalarda yaşanmıştır. Bunun yanısıra bölge yetkililerinin ‘odamıza şu kadar para alacağız, senin partin bunu verebilirmi, vermiyorsa sen karışma köyün faydası olduğu için burada olmayanların yerine oy kullanacağız’ tarzındaki talihsiz beyanlarıda tarafımızdan tespit edilmiştir. Bununla beraber saygın meslek gruplarına dahil kimselerin durumdan vazife çıkararak sandık kurulunun görevlerine müdahale ettikleri de bilinen bir gerçektir. Seçilmişlerin toplumunun tamamına eşit ve adaletli bir duruş sergilemesi insani bir tavır olduğu gibi hukuki de bir zorunluluktur. Bu kimseler 1 Kasım seçimlerinde de yine aynı yaklaşım içerisinde olurlarsa bu gösterdiğimiz vakur duruşumuzdan vazgeçerek, bölgelerin, köylerin ve bu yaklaşımı sergileyenlerin hakkında hukuki tüm haklarımızı sonuna kadar savunacak ve bu isimleri tek tek kamuoyuyla paylaşacağız.”
Kimlik, cep telefonu ve ikinci pusula
“Yüksek Seçim Kurulu’nun 135 sayılı genelgesi, sandık kurullarının oluşumu ile görev ve yetkilerini belirlediği kitapçık her sandık görevlisi ve başkanının uymak ve uygulamak zorunda olduğu yükümlülükleri içermektedir. Yüklenen bu sorumluluklar çerçevesinde; bazı kanunları ve karşılığındaki yanlış uygulamaları sizlere aktaracağız. Kimliksiz oy kullanımının yasak olduğu madde 29’da açıkça ifade edilmektedir. Sandık başkanının kimliksiz gelen seçmeni kurulda oylama yaparak ‘bizler bu kişiyi tanıyoruz, oy kullanabilir’ söylemini kullanması kesinlikle yasaktır. Kanun bu konuda o kurula herhangi bir yetki vermemektedir. Çıkar amaçlı kullandığı oyun fotoğrafını çekerek ahlaksız bir durumun parçası olan kimselere de müsaade edilmemeli, şahsın hakkında hemen tutanak tutulmalıdır. Cep telefonları oy kullanma öncesi kurul tarafından alınarak, oy kullanımından sonra teslim edilmelidir. Çünkü bu konuda madde 30’da bildirilerek ‘’seçmenin cep telefonu ile oy kullanma bölmesine girmesi yasaktır‘’ diye tanımlanmaktadır. Yine bazı bölgelerde seçmen tarafından “bu yanlış oldu ikinci bir pusula istiyorum” talebi gelmektedir.Madde 30 D bendinde ‘her seçmen için bir zarf ve bir pusula verileceği seçmenin ikinci zarf ve pusulayı isteyemeyeceği’ açıkça ifade edilmektedir. Bilindiği üzere bazı seçmenler yanlarına 1’den fazla kimseyi alarak itibar edilmeyen sebepler belirterek ‘yerlerine ben oy kullanacağım’ şeklinde isteklerde bulunmaktadır. Bu konu yine genelgenin 32. maddesinde açıkça ifade edilmektedir. Oy kullanma kabininde ‘görme bozukluğu, felçliler ve elleri olmayanlar dışındaki kimseye refakatçi olunamayacağı’ açıkça beyan edilmektedir. Bu şartlar dışındaki tüm istekler kanunsuz ve geçersizdir. Aynı madde de bu engelleri bulunan bir seçmene yardım eden kimsenin ikinci bir seçmen için aynı hakka sahip olmadığı da belirtilmektedir. Yine aynı özrü bulunan bir seçmen varsa bu seçmene farklı bir kişinin yardım etmesi gerekmektedir.”
“Hukuki işlemler başlatacağız”
“Yine bu farklı sonuçların alındığı sandıklar da yaşanan bir hukuksuz uygulama da madde 41’de açıklandığı gibi ‘sandıklar sayım döküm işlemi bitinceye kadar oy verme yerinden çıkarılamaz.’ Denilmektedir. Bu konuda da maalesef sandık kurulunun yetkisindeymiş gibi oylama yapılarak ya sandık dışarı çıkarılmış ya da evlere pusula ve mühür gönderildiği tespit edilmiştir. Bu konuda dikkat edilmesi gereken en önemli hususlar arasında yer almaktadır. Birçok konu genelgede açıkça ifade edilmiştir. Şayet ilimizde bazı bölgelerde karşımıza çıkan başlıca bu yanlış uygulamalar hususunda kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı duyduk. Bu hususlar ile alakalı tüm sandık görevlilerimiz bilgilendirilmiştir. Keyfi bir uygulama yapıldığında tutanak tutularak sandık kurulları hakkında hukuki işlemler başlatacağımızı açıkça ifade etmek isteriz. Yine partimiz bünyesinde bir heyet kurulmuş ve seçmen listeleri tek tek inceleme altına alınmıştır. O gün şehirde olmayacak kimseler hem seçim öncesi hemde seçimden sonra listelere bakılarak karşılaştırılacaktır.”
“Tek bir oyumuzun da sonuna kadar takipçisi olacağız”
“Sandık başlarında bilindiği üzere oylama başlamadan önce kurullar yemin etmektedir. Bu yeminde “hiçbir tesir altında kalmaksızın, hiç kimseden korkmadan, seçim sonuçlarının tam ve doğru olarak belirlenmesi için, görevimi kanuna göre, dosdoğru yapacağıma namusum, vicdanım ve bütün mukaddesatım üzerine ant içerim’’ denilmektedir. Namus ve mukaddesat kavramlarını içeren bu yemine tüm sandık görevlilerinin sadık kalacağı inancıyla, bu görevin bir vicdan ve ahlak görevi olduğunuda hatırlatmak isteriz. Bizler haram tek bir oy istemez iken, helal verilecek tek bir oyumuzun da sonuna kadar takipçisi olacağız. Milletimizin vereceği ve tecelli edecek tüm sonuçlarda millet iradesine olan saygımızın sonsuz olacağı bilinmelidir. Yalnız en hafif tabiri ile “bu oy devşirme’’ eyleminin içerisinde kendini cihad yapar gibi gösterip, sabahlardan gece yarılarına kadar mesai harcayan diğer siyasi partilerin hakkını gasp eden şahıs, kurum ve yetkililere de “kul hakkını” bir kez daha hatırlatmayı sorumluluk olarak görüyoruz.”
“Hemşehrilerimizi görev almaya davet ediyoruz”
“Bu bilgiler ışığında tüm hemşerilerimizi sandık başlarında görev almaya, verdiği oyun takipçisi olmaya davet ediyoruz. 1 Kasım’da gerçekleşecek 26. dönem milletvekilliği genel seçimlerinin vatanımıza, milletimize, şehrimize ve tüm siyasi partilerimize hayırlar ve iyilikler getirmesi duasıyla tüm hemşerilerimizi saygıyla selamlıyor, dua ve desteklerini beklediğimizi belirtiyoruz.”
Gerçekten söylenenler doğruysa ben ak partili olmamdan utanç duyarım. İnşallah doğru değildir kimsenin hakkı bize nasip olmasın