Bayburt Tarih Kültür ve Edebiyat Derneği (BAYDER) tarafından düzenlenen “Dedem Korkut Hikaye Yarışması” düzenlenen ödül töreniyle sonuçlandı.
Bayburt Gençlik Merkezi Konferans Salonunda düzenlenen ödül törenine, Bayburt Valisi Yusuf Odabaş, Bayburt Milletvekili Naci Ağbal, Bayburt Belediye Başkan Yardımcısı Nesimuttin Selçuk, AK Parti İl Başkanı Hakan Kobal, MHP İl Başkanı Süleyman Burç, BAYDER Başkanı Fatih Dündar, BEKDER Başkanı Mete Emir, İl Kültür Turizm Müdür Yardımcısı Bekir Kurtoğlu, jüri üyeleri ve davetliler katıldı.
Türkiye genelinden 39 hikaye başvurusunun yapıldığı yarışmanın değerlendirilmesi; Gazeteci, Bayburt Postası Editörü ve Febus Medya Ajans Başkanı Kürşat Okutmuş, Araştırmacı Yazar U. Ahmet Aker, Araştırmacı Yazar Turgut Akaslan ve Akademisyen Yazar Mutlu Adak tarafından yapıldı.
Yapılan değerlendirmeler sonucunda jüri kurulu 3 başvuruya mansiyon ödülü verilmesine karar verdi.
Yarışmanın mansiyon birincisi olan Notalar isimli hikayesiyle Nagihan Karaca’ya Bayburt Valisi Yusuf Odabaş, tarafından,
Mansiyon ikincisi İstasyon Kahvesi isimli hikayesiyle Halil Ayhan’a Bayburt Milletvekili Naci Ağbal (Halil Ayhan adına ödülü Nahit İmaç aldı) tarafından,
Ve Bir Sabah isimli hikayesiyle Ziya Karslı’ya mansiyon ödülü Bayburt Belediye Başkan Yardımcısı Nesimuttin Selçuk tarafından verildi.
BAYDER’i kutluyorum
Bayburt’un tarih ve kültürüne yönelik çalışmalarından dolayı Bayder’i tebrik eden Bayburt Valisi Yusuf Odabaş, bu tür organizasyonların günümüzde zor olduğuna dikkat çeken Odabaş şunları kaydetti:
“Aslında zor bir faaliyet alanı. Ülkemizde medyanın, televizyonun çok etkin kullanıldığı bir dönemde bu tür faaliyetleri başarıya ulaştırmak oldukça zor. Ama zoru bir yerden başlayıp devam ettirme zorunluluğumuz var. Ben bir kez daha sizleri kutluyor başarılarınızın devamını diliyorum.”
Programda konuşma yapan BAYDER Başkanı Fatih Dündar, dernek faaliyetlerinden bahsetti.
Dündar şunları anlattı:
“8’i TRT programı olmak üzere 100’e yakın önemli programlar gerçekleştiren derneğimiz, araştırma-geliştirme, kaynak oluşturma ve kitap çalışmaları ile de kültürel değerleri yeniden yaşatmaya yönelik bu programlarına devam etmektedir.
Ulusal olarak; Hekat Geceleri, Aşık Şölenleri, Şiir Şölenleri ve 2013 yılının Türkiye’nin en büyük şiir yarışma organizasyonunu gerçekleştiren derneğimiz;
Gelenekten geleceğe sloganıyla yola çıkarak değerlerimizin geleceğe aktarılmasını şiar edinmiştir.
Çünkü tarihe, kültüre, edebiyata yapılan yatırım insanlığa yapılan yatırımdır.
Biz, Türkiye’de ses getirecek kadar hikaye ve şiire önem verdik. Hekat geceleri yani hikaye geceleri ile Türkiye’de ilkleri yaşadık, ilkleri yaşattık. Şiir ile de 48 ili Bayburt’ta yarıştırdık.”
Geleneksel olarak her yıl yapılacak
İlkini gerçekleştirdikleri yarışmanın geleneksel olarak her yıl yapılacağını ifade eden Dündar:
“Bu sene ilkini gerçekleştirdiğimiz hikaye yarışmasının her yıl geleneksel olarak yapılacağını belirtmek istiyorum.
Ayrıca geleneksel şiir yarışmamız da şuan şiir toplama aşamasındadır… İnşallah Ekim ayı içerisinde büyük bir organizasyonla ödül törenini gerçekleştireceğiz.
Gençlerimiz ve geleceğimiz için bu tür etkinlikleri ve yarışmaları önemsiyoruz.
Hayal eden ve bu hayallerini kelimelere döken yüreklerin hangi meslekten olurlarsa olsunlar estetik ve güzel işlere imza atacaklarını düşünüyoruz.
Bu yüzden yarışmamıza katılan bütün hikayeler, bütün kalemler yarışmanın kazananıdır. Ben hepsini tebrik ediyorum” dedi.
Programda jüri üyelerine teşekkür beratı takdim edildi. Ahmet Aker, Kürşat Okutmuş, Mutlu Adak ve Turgut Akaslan’dan oluşan jüri adına konuşan Kürşat Okutmuş, “Öyküsü ve hikayesi çok, sözü derin olan bir şehirden tüm Türkiye’ye bu isim altında, edebiyat içerikli bir yarışmaya davet çıkıyor olmasının keyfini yaşıyorum.” dedi.
Okutmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Düşünenleri, düzenleyenleri, BAYDER’i tebrik ediyor; yazı eylemini ve Türkçe’yi yalnız bırakmayan sizleri kutluyorum. Maalesef kendi dilini yazamayan bir toplum içerisinde yaşıyoruz artık. Bu üzücü gerçeğin ışığında, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden bu yarışmaya katılım olması sevindirici. Tüm katılımcılara bu nedenle çok teşekkür ediyorum. Sanırım jürinin beklentisi daha fazlaydı ama yine de güzel bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Değerlendirilen eserler dereceye giremese de, bu serüvenin ilkinde yer alarak ve kayıtlara geçerek ölümsüzleşmişlerdir. Diğerlerinden biraz daha öne çıkan ve mansiyon ödülü alan üç eseri ve sahiplerini kutluyorum. Yazı serüvenlerinde, kendilerine yaratıcı ve bol ilhamlar diliyorum.
Dede Korkut büyük bir kıymet ve büyük bir derya. Dede Korkut’u, tıpkı diğer değerlerimiz gibi maalesef okumuyoruz! Okumalı, okutmalı, anlamalı ve yaşamalıyız. Adı, gölgesi ve bilgeliği altında, böyle bir yarışmanın düzenlenmesi, ruhunu mutlu etmiştir diye düşünüyorum. Yarışmanın bundan sonraki yıllarda büyüyerek devam edeceğini umuyor ve temenni ediyorum. İçinde bilgi olan, his olan, duygu olan her yazının, şiirin, öykünün, hikayenin, romanın daha çok okunması dileğiyle…”
Program daha sonra kokteyl ikramıyla sona erdi.
Mansiyon derece alan hikayeler