(BAYDER) Bayburt Tarih-Kültür ve Edebiyat Derneği’nce haftalık olarak düzenlenen kültür sohbetlerinde “Dede Korkut’un Bayburt Kent Hafızasındaki Yeri ve Önemi” konulu bir sunum yapan Bayburt Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Turgay Kabak, UNESCO Kültür Mirasına giren Dede Korkut’la ilgili Bayburt’ta yapmış olduğu çalışmalara, derlemelere değindi.
Türk kültürünün en önemli baş yapıtlarından birisi Dede Korkut kitabının, UNESCO kültür mirasına girdikten sonra 2018 yılında güçlü bir şekilde yeniden gündeme geldiğini ve yeni çalışmalara imza atıldığını aktaran Turgay Kabak, bu anlamda yıl içerisinde Bayburt Üniversitesi’nce düzenlenen uluslar arası sempozyumda 3. Nüsha 13. Boyun açıklanmasının da Bayburt’u Dede Korkut araştırmaları tarihine soktuğunu belirtti.
Dede Korkut’un türbesi Anadolu’daki tek türbe
Hikayeler Orta Asya’da oluşmaya başladığını ve Anadolu’da 15. Yüzyıla kadar oluşumuna devam ettiğini söyleyen Kabak, “Özellikle Bamsı Beyrek boyunda Bayburt gerçeğini görüyoruz. Anadolu’dan diğer iller de var ama Bayburt’un diğer illerden bir farkı var. Somut olarak da Bayburt’ta Dede Korkut’un varlığı var. Birincisi Parasar’ın Bayburt Hisarı diye geçen Bayburt Kalesi halen ayakta. İkincisi Dede Korkut’un türbesi. Anadolu’daki tek türbe Bayburt’ta. Bir diğeri Dede Korkut’un en büyük kahramanlarından biri olan Bamsı Beyrek’in türbesinin Bayburt’ta bulunması” dedi.
Bey Böyrek’in mezarı, mağarası, arazileri
Bamsı Beyrek adlı kahramanın Anadolu’da genelde Bey Böyrek adıyla bilindiğini ve en çok Bey Böyrek varyantının Bayburt’tan derlendiğini ifade eden Turgay Kabak, “Yerel halkla konuştuğumuz zaman Bey Böyrek Bayburtlu bir kahraman olarak karşımıza çıkıyor. Uluçayır (Almuşka) köyünde derleme yapmıştım. O civardaki birçok arazi Beyböyrek’in arazisi olarak biliniyor. Yine köyün yakınında, halk arasında Bey Böyrek mağarası diye bilinen bir mağara var. Duduzar’daki mezarı ile birlikte Bayburt Bey Böyrek’i kendi coğrafyasının içine katmış durumda. Bu yüzden Bayburt tamamen Dede Korkut’u yaşayaan ve yaşatan bir şehir” diye konuştu.
Dede Korkut ismi Bayburt’ta yaşatılıyor
Dr. Öğretim Üyesi Kabak, Bayburtlu’nun halen Dede Korkut’u yaşattığını, kamu veya özel kuruluşların ismini yaşatamak için önemli girişimler yaptığını aktararak, “Bayburt 1071’den önce Türklerin yerleştiği illerinizden birisi. Tarihi İpekyolu üzerinde kurulmuş stratejik bir şehir ve Türklerin ilk yerleştiği yerlerden biri. Günümüze kadar Türk Kültürünü korumuş bir şehir. Bozulma, dejenere minimum düzeyde olmuş. Kendi kültürel kodlarını korumayı, yaşatmayı başaran ender şehirlerimizden birisi. Kent kültürü şekillenirken bu kodlar varlığını sürdürmeye devam ediyor. Bu yöneyle bakıldığında Bayburt Dede Korkut’la bağını sürdürüyor. Dede Korkut’la ilgili düzenlenen uluslar arası şölenler var. Dede Korkut kampüsü var üniversitemizin, Dede Korkut Sürücü Kursu, Dede Korkut Öğrenci Yurdu, Dede Korkut Özel Okulu var. Yani hem resmi, hem özel kuruluşlar Dede Korkut ismini yaşatıyor. Bu ilk bakışta basit bir şey gibi gelebilir ama aslında bu sizin çocuğunuza dedenizin, babanızın ismini vermeniz gibi bir şeydir. Nasıl bu isimleri çocuğunuza vererek babanızı, dedenizi bir anlamda yaşatıyorsanız, Bayburtlu da açtığı mekanlara Dede Korkut’un ismini vererek onu yaşatmaya devam ediyor. Bu da kent kültürünün değişmesini, kendi köklerinden kopmasını önlemiş oluyor” şeklinde konuştu.
Dede Korkut etiketinin Bayburt için bulunmaz bir şey olduğunu, Bayburt’un bunu daha da iyi kullanarak kendini tanıtmaya yönelik faaliyetlerde bulunduğunu söyleyen Kabak, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Özellikle şu birkaç yılda Bayburt’taki bu Dede Korkut farkındalığı Bayburt’un iyi bir yolda olduğunu gösteriyor. Bayburt şuanda Valiliği, Belediyesi, Üniversitesi ile Dede Korkut’u bir simge haline getirmeye başladı. Üçüncü nüshanın Bayburt’a duyurulması bizim için bir şans oldu. Artık tescillenmiş oldu ki Dede Korkut araştırmaları tarihinde Bayburt’un önemli bir yeri var. Bu etiketleme üzerinden başarılı bir şekilde devam edilirse, Bayburt hem kendi kültürünü yaşatmaya devam edecek, hemde bu kültür üzerinden Bayburt’un tanıtımı çok daha başarılı bir şekilde yürütülecektir. Bu anlamda Bayburt Üniversitesi olarak 2020 yılında Dede Korkut’la ilgili çalışmalarımız devam edecek. Mart ayında önemli bir organizasyona daha imza atacağız.”
Kabak’ın önemli bilgilerle donattığı sunumunun ardından BAYDER Başkanı Fatih Dündar tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.