Yandex

Bayburt SGK İl Müdürü Nuhoğlu’ndan ‘kayıt dışı istihdam’ açıklaması

Bayburt SGK İl Müdürü Nuhoğlu’ndan ‘kayıt dışı istihdam’ açıklaması
Yayınlama: 30.09.2022 - 15:12
A+
A-

Bayburt Portalı – Bayburt Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürü Ali İhsan Nuhoğlu, Bayburt Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret ederek, kurum faaliyetleri hakkında bilgi verdi. BGC Başkanı Murat Okutmuş’la görüşen Nuhoğlu, burada yaptığı açıklamada kayıt dışı istihdamla ilgili yapılan çalışmalara değindi.

Nuhoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Bilindiği üzere Kurum olarak kayıt dışı istihdamla mücadele kapsamında uyguladığımız temel politika başlıklarından biri sosyal güvenlik konularında yapılan rehberlik ve bilgilendirme çalışmalarıdır.

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığınca hazırlanan “2022 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı” 25/10/2021 Tarih ve 31639 (Mükerrer) Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Yıllık Programda “İstikrarlı ve Güçlü Ekonomi”, “Rekabetçi Üretim ve Verimlilik”, “Nitelikli İnsan, Güçlü Toplum”, “Yaşanabilir Şehirler, Sürdürülebilir Çevre”, “Hukuk Devleti, Demokratikleşme ve İyi Yönetişim” eksenlerinde ülkemizin kalkınması ve insanımızın refahının artışı temel amacı doğrultusunda belirlenen hedef, politika, tedbir ve performans göstergeleri yer almaktadır. Yıllık Programın performans göstergeleri, Kalkınma Planında yer alan hedeflerin yanı sıra program bütçe yaklaşımının gerektirdiği bağlantıları da içermektedir. Somut, ölçülebilir ve bir yıllık zaman diliminde tamamlanabilecek faaliyet, proje, iş ve işlemlerden oluşan Yıllık Program tedbirleri üçer aylık dönemler halinde izlenip değerlendirilmektedir.

Söz konusu programda Kurumumuz sorumluluğunda olan ve kayıt dışı istihdamı önleme amacına yönelik olarak “İstikrarlı ve Güçlü Ekonomi” politika ve hedefinde;

– Sosyal Güvenlik Sistemi ve Finansmanı başlığı altında “Sosyal sigorta prim tabanı genişletilecek, sisteme giriş kolaylaştırılacak ve denetimler yoluyla sistem etkinleştirilecektir.” ile “Kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücretle daha etkin bir şekilde mücadele edilecektir.”

– İstihdam ve Çalışma Hayatı başlığı altında “Bilinçlendirme faaliyetleri ve denetimler yaygınlaştırılarak kayıt dışı istihdamla etkin mücadele edilecektir” tedbir maddeleri yer almaktadır.

Kayıt dışı istihdama neden olan birçok etkenden bir tanesi de çalışanların ve işverenlerin sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan hak ve yükümlülüklerini yeterince bilmemeleri ve sosyal güvenliğin önemi konusunda yeterli bilinç seviyesine sahip olmamalarıdır. Bu nedenle, Sosyal Güvenlik Kurumu olarak, rehberlik anlayışını esas alan bir yöntem ile kayıtlı istihdamı teşvik etmeye çalışmaktayız. Kayıt dışılık ile mücadele araçlarımızdan biri olan denetimin temel amacı işverenlere idari para cezası uygulayarak Kurumun gelirlerini artırmak değildir. Kurum, esas olarak işverenleri sosyal güvenlik mevzuatı ile ilgili yükümlülükleri konusunda bilgilendirerek, mevzuatın uygulanması aşamasındaki sorunları en aza indirmeye çalışmaktadır.

Bu çerçevede çeşitli dönemlerde belirlenen işyerleri, sendikalar, ilgili diğer STK’lar, basın-yayın kuruluşları rehberlik amacıyla ziyaret edilmekte veya bu gruplar aracılığıyla kamuoyuna yönelik çeşitli bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetleri gerçekleştirilmektedir. Bu faaliyetlerde işverenlere veya çalışanlara sosyal güveliğin önemi, kayıt dışı istihdamın olumsuz sonuçları, sosyal güvenlik hak ve yükümlülükleri, uygulanmakta olan sigorta primi teşvikleri, yapılandırma gibi konulara ilişkin bilgilerin verilmesi amaçlanmaktadır.

Sosyal güvenlik, toplumun zor durumda olan bireylerine yardım edilmesini daha iyi durumda olan kişilerin vicdanına veya yardımına bırakmayarak, toplumsal dayanışmayı kurumsal ve düzenli işler hale getirmekte ve tüm ülke vatandaşlarına hak olarak sunmaktadır. Sosyal güvenlik sistemi vatandaşlara hayatları boyunca sağlık hizmeti vermeyi, asgari bir gelir düzeyi sağlamayı ve kişileri mesleki, fizyolojik ve sosyo-ekonomik nitelikteki risklere karşı korumayı ve bu risklerden doğan zararları gidermeyi amaçlayan sistemdir.

Ülkemizde sosyal güvenlik, anayasal bir hak olarak Anayasa’nın 60’ıncı maddesinde yer alan “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hükmü ile güvence altına alınmıştır. Çalışanların sosyal güvenlik sistemine dahil olmaları hak ve aynı zamanda bir yükümlülüktür. Çalışmaya başlayan herkes kanunen mutlaka sosyal güvenlik sistemine dâhil olmak zorundadır. Çalışanlar kanunen bu hakkın yerine getirilip getirilmediğini işverenden isteme ve yerine getirilmediği takdirde yasal yollara başvurma haklarına sahiptir. İşverenler açısından da; gerek kendisini gerekse yanında çalıştırdığı kişileri sosyal güvenlik kurumuna bildirmek zorundadır.

Sosyal güvenlik sistemi sigortalı çalışan kişilere birçok fayda sağlar. Bunlardan önemli bazıları şunlardır:

✓ Sigortalı çalışan kişi ve aile bireyleri sağlık hizmetlerinden yararlanabilirler.
✓ Sigortalı çalışanlara iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hali nedenleriyle çalışamadığı sürelerde maaşının işveren tarafından ödenmeyen kısmını karşılamak üzere geçici iş göremezlik ödeneği ödenir.
✓ Sigortalı çalışanlara iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle kısmen veya tamamen çalışamaz duruma gelmesi halinde sürekli iş göremezlik geliri bağlanır.
✓ Sigortalının aile bireylerine, sigortalı iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle hayatını kaybetmesi halinde ölüm geliri bağlanır.
✓ Sigortalı herhangi bir nedenle sakatlanıp çalışamaz duruma geldiğinde malullük aylığı bağlanır.
✓ Sigortalı, belli bir yaşa geldiğinde yine prim şartlarını da sağlıyorsa kendisine yaşlılık aylığı bağlanır.
✓ Sigortalı öldüğünde eş ve çocukları ile anne ve babasına ölüm aylığı bağlanır.
✓ Cenaze yardımı ve emzirme ödeneği ödenir.

Kayıt dışı istihdam, çalışanların Sosyal Güvenlik Kurumuna hiç bildirilmemesi ya da çalışma gün veya ücretlerinin eksik bildirilmesidir. Yani sigortasız işçi çalıştırma durumunda olduğu gibi, çalışma sürelerinin veya ödenen ücretlerin eksik bildirilmesi de kayıt dışı istihdam olarak değerlendirilmektedir.

Çalışanların sigortalı olarak çalıştırılmaları anayasal bir hak olmakla birlikte aynı zamanda hem çalışanlar hem de işverenler açısından bir zorunluluktur. Yani işverenlerin çalışanlarını sigortasız olarak çalıştırma hakları olmadığı gibi çalışan kişilerin de sigortasız çalışmak veya sigortasız çalışmayı istemek gibi bir hakları söz konusu değildir. Bu şekilde çalışmayı isteyen kişilerin sigortasız çalıştırıldığının tespiti halinde işverenlere yönelik yaptırmalar uygulanmakta, işverenler kendilerince kötü niyetli olmamalarına rağmen mağdur olabilmektedir. Özellikle emekli aylığı alan, dul veya yetim aylığı alan, sosyal yardım alan veya bakmakla yükümlü konumunda olan bazı kişilerin sigortasız çalışma konusunda daha istekli oldukları bilinmektedir. Bu kimselerin sigortasız çalışma konusundaki talepleri karşısında işverenlerin yasal yükümlülüklerini yerine getirme bilinciyle ve tespiti halinde mağduriyet yaşamama amacıyla gereken dikkati göstermeleri gerekmektedir.

Kayıt dışı istihdamın toplumun sosyal ve ekonomik değerleri üzerinde birçok olumsuz etkisi bulunmaktadır. Kayıt dışı istihdam, hem çalışanlar ve işverenler hem de devlet açısından birçok olumsuz etkiye yol açmaktadır.

Kayıt dışı çalışan işçinin emekli olma hakkı yoktur. Çalışamaz yaşa geldiğinde başkalarının yardımına muhtaç olur.

✓ Herhangi bir nedenle sakatlanıp çalışamaz duruma gelindiğinde malullük aylığından yararlanılamaz.
✓ Hayatlarını kaybetmeleri durumunda geride kalan eş ve çocuklar ölüm aylığı hakkından yararlanamazlar.
✓ İşsiz kalması durumunda işsizlik sigortasından faydalanamazlar.
✓ Genel sağlık sigortası primlerini kendileri ödemek zorunda kalabilirler. Hastalık veya analık durumunda kendisi ve ailesi için istenmeyen durumlarla karşılaşma riski yüksektir.
✓ İş kazası ve meslek hastalığına karşı alınması gereken önlemlerden yoksun olarak çalışmak zorunda kalırlar. İş kazası ve meslek hastalığı halinde ise sağlanan haklardan yararlanamama riskleri çok yüksektir.
✓ Ücret ve diğer sosyal haklar konusunda Kanunların sağladığı korumadan yoksun olarak daha kötü şartlarda çalışırlar.
✓ İhbar ve kıdem tazminatından yoksun kalırlar.
✓ Yıllık izin, haftalık izin, doğum izni gibi haklardan faydalanamazlar.
✓ Yapılacak denetimler ve tespitler sonucu yüksek tutarlarda idari para cezası uygulanır. Bunun sonucunda işyerinin kapanması riski de vardır.
✓ Kayıt dışı işçi çalıştırdığı tespit edilen işverenlere uygulanacak idari para cezaları işverenden işverene ve belgeye göre çeşitlilik gösterir. Örneğin bir yıl bir işçiyi kayıt dışı çalıştırıldığının denetim sonucu anlaşılması halinde idari yaptırımı 14 asgari ücrete kadar para cezasıdır.
✓ Ayrıca bu çalışmalara ait primler gecikme cezası ve faiziyle birlikte tahsil edilir.
✓ Bu işyerlerinin yararlanmakta olduğu sigorta prim teşvikleri durdurulur.
✓ Yaşanacak iş kazası ve meslek hastalıkları karşısında devlete ve işçilere karşı ağır idari ve adli yükümlülükler doğar.
✓ Haksız rekabete neden olur ve piyasa dengesinin bozulmasına zemin hazırlar.
✓ Devlet ve özel sektör tarafından sağlanan teşvikler ile hibe ve kredi avantajlarından faydalanılamaz.
✓ Vergi avantajı sağlayan indirim ve gider yazma gibi avantajlardan yararlanma hakkı yoktur.
✓ İşyerinde çalışanların verimliliği ve motivasyonu azalır.
✓ Ölçek ekonomilerden yararlanılamadığından büyüyemezler, marka oluşturma ve pazarda yer edin✓ Vergi ve prim kaybına, sosyal güvenlik açığına neden olur.
✓ Sosyal güvenlik sisteminde çalışan/emekli dengesinin bozulmasına neden olur.
✓ Primsiz ödemelerin artmasına neden olur.
✓ Gelir dağılımının bozulmasına ve kaynak dağılımında etkinliğin bozulmasına neden olur.
✓ Ekonomide kurumsallaşma eğiliminin azalmasına zemin hazırlar.
✓ Ekonomik verilerin güvenilirliğine zarar verir ve ekonomik kararların öngörülen etkileri yaratmasına engel olur.me şansları azalır.

Çalışanların çalışmalarının işverenler tarafından bildirilip bildirilmediğini veya hangi kazanç seviyesinden bildirildiğini kısa sürede öğrenebileceği birçok yol vardır. Bunlar:

✓ PTT’den alınan e-devlet şifresi ile www.turkiye.gov.tr adresinden sorgulama yapılabilir,
✓ 7 gün 24 saat “ALO 170” Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi aranabilir,
✓ Yine il ve ilçelerde bulunan tüm sosyal güvenlik il müdürlüğü veya sosyal güvenlik merkezine başvurarak da, sigortalı çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve hangi kazanç seviyesinden bildirildiği kısa sürede öğrenilebilir.

Çalışanlar sigortasız çalıştırıldıklarını ya da ücretlerinin veya çalışma sürelerinin eksik bildirildiğini düşündüklerinde, ihbar ve şikayetlerini Sosyal Güvenlik Kurumu’na şu yollarla iletebilir:

✓ Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi “ALO 170” i 7 gün 24 saat arayabilir.
✓ En yakın sosyal güvenlik il müdürlüğü veya sosyal güvenlik merkezine şikâyetleri iletebilir.
✓ Her türlü istek, şikayet, ihbar, görüş ve öneriler CİMER yani Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi üzerinden de yapabilir.

İşverenin işyerine ilişkin; işyerinin bildirilmesi ve belgelerin ibrazı olmak üzere iki önemli yükümlülüğü vardır.

4.1.1. İşyerinin Bildirilmesi

✓ İşverenler açtıkları işyerlerini en geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihe kadar işyeri bildirgesi ile SGK’ya bildirmekle yükümlüdürler. İşverenler işyeri bildirgesini SGK’ya e-sigorta yoluyla veya kağıt ortamında veya posta yolu ile gönderebilirler.

✓ İşyerinin nakli, devredilmesi, başka bir işyeri ile birleşmesi, adi şirketlerde yeni ortak alınması gibi durumlarda işverenin 10 gün içinde işyeri bildirgesini düzenlemesi gerekir. İşverenin ölümü söz konusuysa ölüm tarihinden itibaren 3 ay içinde mirasçıların işyeri bildirgesi düzenlemesi gerekir. İşyeri başka bir ile nakledilirse 10 gün içinde işyeri bildirgesi verilir. Ancak il içi nakilde işyeri bildirgesi verilmez, bu durumda işverence eski ve yeni SGK birimine yazı ile bildirmesi yeterli olur.

İşverenlerin işyerine ilişkin ikinci yükümlülüğü istenilen belgelerin ibraz edilmesidir. İşverenler denetime yetkili memurlarca istenilmesi halinde işyeri defter, kayıt ve belgeleri tebligatın alındığı tarihi takip eden 15 gün içinde ibraz etmekle yükümlüdürler.

İşverenler çalıştırdığı sigortalıları sigortalılık başlangıç tarihinden önce “Sigortalı İşe Giriş Bildirgesi” ile SGK’ ya bildirmekle yükümlüdürler.

✓ İşverenler, sigortalı işe giriş bildirgelerini kendilerine verilen şifre ile SGK’ya e-sigorta kanalıyla kolayca gönderebilirler.

✓ İşe giriş bildirgelerini elektronik ortamda göndermek zorunludur. Bu nedenle elden veya posta yoluyla gönderilen işe giriş bildirgeleri süresinde verilmiş olsa dahi, işverenlere idari para cezası uygulanır.
İşverenler çalıştırdığı sigortalıların işten ayrılması halinde en geç 10 gün içinde “Sigortalı İşten Ayrılış Bildirgesi” ile SGK’ya bildirmekle yükümlüdür.

✓ İşverenler, kendilerine verilen şifre ile sigortalıların işten ayrılış bildirgelerini elektronik ortamda e-Sigorta kanalıyla kolayca gönderebilirler.

✓ Elden veya posta yoluyla verilen işten ayrılış bildirgeleri için süresinde verilse dahi, idari para cezası uygulanır. İşverenlerce çalıştırılacak kişi yabancı uyruklu ise önceden çalışma izni alınması gerekmektedir.

✓ Çalışma izni talep edilen işyerinde en az 5 T.C. vatandaşının istihdamı zorunludur. Aynı işyerinde birden fazla yabancı için çalışma izni talebinde bulunulması durumunda, çalışma izni verilen ilk yabancıdan sonraki her bir yabancı için ayrı ayrı 5 T.C. vatandaşı istihdamı aranacaktır.

✓ İşyerinin ödenmiş sermayesinin en az 100.000 TL veya brüt satışlarının en az 800.000 TL veya son yıl ihracat tutarının en az 250.000 ABD Doları olması gerekmektedir.

✓ Dernek ve vakıflarda çalışacak yabancılara ilişkin izin taleplerinde 2 nci madde, yabancı devlet havayollarının Türkiye temsilciliklerinde, eğitim sektörü ve ev hizmetlerinde çalışacak yabancıların çalışma izni başvurularının değerlendirilmesinde ise, 2 inci ve 3 üncü maddeler uygulanmaz.

Eğlence sektörünün ve turizm-animasyon organizasyon firmalarının uzmanlık ve ustalık gerektiren işlerinde istihdam edilecek yabancılar için en az 10 T.C. vatandaşı çalıştırılması halinde her bir yabancı için ayrı ayrı beş T.C. vatandaşı istihdamına ilişkin kota ayrıca uygulanmayacaktır.

✓ İşveren tarafından yabancıya ödeneceği beyan edilen aylık ücret miktarının yabancının görev ve yetkinliği ile bağdaşır seviyede olması zorunludur. Buna göre, yabancıya ödenecek ücretin en az başvuru tarihi itibariyle yürürlükte bulunan asgari ücret tutarı dikkate alınarak Bakanlıkça belirlenen seviyede olması gerekir.

✓ Çalışma izni değerlendirme kriterlerine tabi olmayan yabancılar aşağıda belirtilmiş olup, burada belirtilen yabancıların çalışabilmeleri için çalışma izni almaları zorunludur. Çalışma izin başvuruları çalışma izni değerlendirme kriterlerine tabi tutulmaksızın sonuçlandırılan söz konusu yabancıların bu kapsamda bulunduklarını T.C. resmi makamlarından alınmış belgelerle kanıtlamaları zorunludur. Bu gruplar:

− Anne, baba veya çocuğu Türk vatandaşı olan yabancılar,
− En az üç yıl süreyle Türk vatandaşı ile evlilik birliği içinde yaşayan yabancılar,
− Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşı yabancılar,
− Türk ve akraba toplulukları uygulamaları çerçevesinde ikamet izni verilmiş olan yabancılar,
− İnsani mülahazalar çerçevesinde ikamet izni verilmiş olan yabancılar,
− İnsan ticareti mağduru olarak ikamet izni verilmiş olan yabancılar,
− Vatansız statüsünde ikamet izni verilmiş olan yabancılar.

✓ Çalışma izni başvuruları elektronik ortamda https://ecalismaizni.ailevecalisma.gov.tr/#/eizin adresinden yapabilir.

✓ İşverenler bu adresteki Yabancıların Çalışma İzni Otomasyon Sisteminde e-imza ile işyeri kaydı oluşturur. Başvuru Bakanlık tarafından uygun olarak değerlendirilirse belirlenecek çalışma izni harcı ve değerli kağıt bedeli ödemesi yapılarak çalışma izni alınır.

✓ Çalışma izni olmadan yabancı işçi çalıştırılması durumunda işverene 16.066 TL’ye kadar (2022 yılı için) idari para cezası uygulanır.

2009 yılında ücretlerin banka kanalıyla ödenmesine dair düzenleme yapılmış ve 10 ve üzeri işçi çalıştıran işverenlerin ücretleri banka aracılığıyla ödemesi zorunlu hale getirilmiştir.

✓ 2016 yılında yapılan değişiklik ile; işverenlerin Türkiye genelinde çalıştırdıkları işçi sayısının en az 5 olması halinde çalıştırdıkları işçilere yapacakları ücret dahil her türlü ödemenin kanuni kesintileri düşüldükten sonra kalan net tutarını, bankalar aracılığıyla ödemesi zorunlu hale getirilmiştir.

Sigorta primi teşvikleri; ülkemizde istihdamın ve üretimin arttırılması, kayıt dışı istihdamın engellenmesi, bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması, engelli istihdamının artırılması, genç ve kadınların işgücüne katılımının artırılması gibi amaçlarla işverenlerin ödemeleri gereken sigorta primlerinin belirli oranda ve sürede Devletçe karşılanması anlamına gelmektedir. Genel olarak uygulanan bu teşviklerden yararlanabilmeleri için işverenlerin sigortasız işçi çalıştırmamak, SGK’ya verilmesi gereken bildirgeleri zamanında vermek, primlerini düzenli ve zamanında ödemek, sahte sigortalı bildiriminde bulunmamak gibi temel yükümlülükleri yerine getirmeleri gerekmektedir. Bunun yanında her bir teşvik uygulaması için farklı bazı özel şartlar da söz konusudur. Devlet, teşvikin türüne göre sigorta primi işveren hissesi veya sigortalı hissesi ile birlikte işveren hissesinin tamamına kadarını karşılayarak işverenlerin maliyetleri önemli ölçüde düşürmelerini sağlamaktadır.

İşyerlerinde sigortalı olarak bildirilen kişilerin o işyerinde fiilen çalışan kişiler olması gerekir. Bir işyerinde fiilen çalışmadığı halde sigortalı olarak bildirilen kişiler “sahte sigortalı” olarak değerlendirilmektedir.

✓ Fiilen çalışmadığı halde sahte sigortalı olarak bildirilen kişilerin hizmetleri iptal edilmekte, bu kişiler için ödenen primler iade edilmemekte ve SGK tarafından sahte olarak bildirilen sigortalılar için yapılan harcamalar (sağlık harcamaları, ödenekler, gelirler ve aylıklar) faiziyle birlikte geri alınmaktadır.

✓ Gerçekte herhangi bir şekilde mal veya hizmet üretilmemekle birlikte, bazı kişileri sigortalı olarak göstermek için kurulmuş paravan işyerleri “sahte işyeri” olarak değerlendirilmektedir.

✓ Sahte işyerleri Kurumca benimsenen çeşitli kriterlerine göre tespit edilmektedir. Sahte işyeri olduğu belirlenen işyerlerinden yapılan tüm bildirimler iptal edilmekte, buralardan sigortalı olarak bildirilen kişilerin sigortalılığı sahte sigortalı olarak değerlendirilmektedir. Bu kişilerin hizmetleri iptal edilmekte, adlarına yatan primler iade edilmemekte, yapılan harcamalar (sağlık harcamaları, ödenekler, gelirler ve aylıklar) faiziyle birlikte geri alınmaktadır.

✓ İşyerlerinde çalışan işçilerin çalışmadıkları başka bir işyerinden sigortalı olarak bildirilmeleri durumunda ise hem sigortasız çalıştırma (fiilen çalışılan işyerinde) hem sahte sigortalılık (fiilen çalışılmayan ancak bildirim yapılan işyerinde) söz konusu olmaktadır. Bu durumda hem sahte sigortalılığa ilişkin hem de sigortasız işçi çalıştırmaya ilişkin yaptırımlar uygulanmaktadır.

✓ İşyerinde fiilen çalışmayan kişilerin SGK’ya sigortalı olarak bildirilmesi evrakta sahtecilik olarak değerlendirildiğinden TCK’ya göre suç sayılmaktadır. Bu durumda ilgili işveren, muhasebeci ve sigortalılar hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmaktadır. Sahte işyeri de TCK’ya göre suç sayıldığından aynı uygulama sahte işyerlerinin tespiti halinde de söz konusudur.

İşveren ve işyeri yetkililerine verilen e-bildirge kullanım şifrelerinin bazı kötü niyetli kişiler ile paylaşılması neticesinde bu kişilerce işyerinden fiili çalışmamasına rağmen sigortalı bildirimlerin yapıldığı görülebilmektedir. İşverenlerimizin bu konuda herhangi bir mağduriyet yaşamaması adına dönem dönem işyerinden bildirilen kişilerin kimler olduğunun kontrolünün yapılması ve bu konuda dikkatli olunması gerekmektedir.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.