Marangoz’dan da Öte Papaz’dan da Öte ve 13. Kavim

Yıllar önce Hz. İsa ile ilgili bir kitap okumuştum. Kitabın yazarı Josh McDowell idi.
Bu kitapta Hristiyan inancına göre Hz. İsa’nın mesleği olan marangozdan da öte bir dünyasının olduğunu yazıyordu.
Bu yazıda bu Papaz Branson Efendi’nin ne olduğu ile ilgili bazı bilgileri buna bağlı olarak da Türkiye üzerindeki etkisini ifade edeceğim.
Bu papaz Efendi’nin, iddianamesinde iki önemli husus dikkati çekmektedir. Bunlardan birincisi PKK bağlantısı ve ikincisi ise FETÖ ile ilgili olan ilişkisidir.
Hatta ilk Kilisesi’nden kovulma nedeni kilisede açıkça PKK propagandası yapmasıdır.
Daha sonra ise Izmir’de kurmuş olduğu Diriliş Kiliselerinde açıkça PKK propagandası yapmıştır. Hatta Hapisten çıkan veya bir şekilde yurt dışına çıkmak isteyen PKK’lılar bu kiliseye bağlanarak bu işlemleri yapmışlardır.

Brunson’un cep telefonunda bulunan HTS kayıtlarında 2014-2017 yılları arasında bin 306 kez Suruç, 192 defa Şanlıurfa’nın diğer ilçelerinde, bir kaç kez de Diyarbakır’da olduğu tespit edilmiştir. Hatta Suruç’taki patlamada Urfa’da olduğu telefonu vasıtasıyla tespit edilmiştir.

Gizli bir tanık Brunson’un dünyanın değişik ülkelerindeki kişilerle özellikle askerler ile telefon görüşmeleri yaptığını ifade etmiştir.

Türkiye’deki Kürt kimliği altındaki dönme Ermeniler ile çok yakından ilgilenen Papaz Efendi 13. Kayıp kavmin Kürtler olduğunu düşünüyor. Bu kavmin seçilmiş ancak kaybolmuş bir kavim olduğuna inanıyor.
Bu yüzden bu kilise Kürtlerin Hristiyan olarak bir devlete sahip olması gerektiğini düşünüyor.
Oysaki Müslüman Kürt kardeşlerimiz asla böyle bir yaklaşıma prim vermemektedir. Burada PKK hareketi içersinde yer alan etkin unsurun kripto Ermeni oldukları çok açıktır.
Diğer taraftan Papaz Efendi’nin FETÖ’nün Ege Bölgesi imamı Bekir Baz ile ilişkili olduğu gizli tanık tarafından ifade edilmiştir.
İşin ilginç yanı Daha darbe olmadan, FETÖ Generallerini 16 temmuz 2016 da gözaltına alacak savcı ile Papaz Efendi’yi gözaltına alan savcı aynı kişidir. Bu durum bile FETÖ ve Brunson’un ilişkili olduğunu ifade etmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne açıkça savaş açmış bu kişinin ABD için çok önemli olduğu aşikardır.
Ancak Türkiye Cumhuriyeti bir muz Cumhuriyeti değildir. ABD’nin bu türlü isteklerini görmezden gelmek zorundayız.
Asla bu adamı serbest bırakamayız.

Türkiye ne yapmalıdır?

1- Bizler ABD’nin bu bölgedeki isteklerine boyun eğmeyiz. Bu yüzden yaptıkları bu baskılardan dolayı meseleyi Birleşmiş Milletler boyutuna taşımalıdır.
Ellerimizde bulunan bütün delilleri dünya kamuoyuna sunmalıyız. Bu bilgileri özellikle Birleşmiş Milletler daimi üyelerinden olan Rusya ve Çin ile paylaşmalıyız. Dış İşleri Bakanlığımız bu meselenin izahını çok iyi yapmalıdır.
2- Papaz Brunson, 2008-2009 yıllarında Yenidoğuş Kilisesi’nden PKK’ya ve teröre destek olduğu için kovuldu. Yenidoğuş bir prespiteryan ( ihtiyarlar Meclisi tarafından yönetilen Kalvinist ) kiliseydi ve teröre destek verilmesini istemiyordu. Devlet olarak bu kilisenin bu olaydaki etkisini ve Papaz Efendi hakkındaki tasarrufunu irdelemesi gerekmektedir. Bu kilise sorgulanarak Brunson hakkındaki görüşleri hukuki bir çerçevede ele alınmalıdır.
3- Türkiye bu kumpastan kurtulmak için acilen Suriye merkez hükümeti ile ilişki kurmalıdır. Çünkü 911 Km’lik bir Suriye sınırımız vardır.
4- ABD’nin Stratejik ortak olduğu saçmalığından vazgeçilmelidir. ABD’nin canı cehenneme.
5- Ayasofya hemen ibadete açılmalıdır.

Cenab-ı Hak Devlet ve milletimizi korusun!