Yandex

Üstad Necip Fazıl, Bayburt’ta Anıldı

Üstad Necip Fazıl, Bayburt’ta Anıldı
Yayınlama: 14.05.2014 - 11:27
A+
A-

Üstad Necip Fazıl, Bayburt’ta Anıldı

Bayburt Üniversitesi Fikir ve Aksiyon Kulübünce Şair Zihni Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programa Vali Yardımcısı Abdülhamit Karaca, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, Bayburt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu, akademisyenler öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Programa konuşmacı olarak katılan Dr. İhsan Şenocak, “Necip Fazıl’ın, Anadolu’da acıların mahşerinde ins ve cins uykuda iken kaldırımlarda dolaşıp gaipten gelen o sesi arayan, o sese göre milletin evlatlarını ayağa kalkmaya davet eden bir  mütefekkir var meydan yerinde. Millet evlatlarına dönüyor. ‘ Bu cadde çıkmaz sokak’ diyor. Sonra devrim baz kodamanlara, küfür yobazlarına, tamimle okullarda Allah ve Resulünden bahsetmek yasaktır diyenlere dönüyor ve diyor ki her ne kadar bu milletin evlatları dokuz köyün sahibi olduğu halde dokuz köyden kovulsa da ‘Bekleyin, Görecektir, Duranlar Yürüyeni! / Sabredin, Gelecektir, Solmaz, Pörsümez Yeni! / Karayel, Bir Kıvılcım; Simsiyah Oldu Ocak! / Gün Doğmakta, Anneler Ne Zaman Doğuracak?’ Onlara, milletin evlatlarına döndüler, onlara yöneldiler. Büyük hesaplaşma başlayacak dediler. Ama yine de birileri hastalığından dolayı ölüm meleği geldiğinde kelepçeyi eline vuramadıkları Büyük Doğuculara, Üstad’ın yolundan gidenlere, kelepçe vurmak için meydanlara inse de Üstad o zaman sözünü söylemiş: ‘Geçenler geçti seni, uçtu pabucun dama,/Çatla Sodom-Gomore, patla Bizans ve Roma!’ Anadolu Abdulhamit’indir, Ulu Hakanlarındır. O yolda gidenlerindir. Anadolu şu kadar yıl sonra acıların, ızdırapların, ağıtların mahşerinde, ağlamanın bile suç olduğu günlerde Büyük Doğu mimarını dinledi, onunla kendine geldi.

Allah ve Resulünün buyruğunu en yüksek perdeden seslendiren bir mütefekkir olan Necip Fazıl’ın her türlü bedele karşı teslimiyet içinde olduğunu belirten Şenocak, “ Hakikat bizde önce imanla başlar, sonra tefekküre, sonra dava şuuruna, sonra hayata, sonra aksiyona gider. Peygamber aleyhissalatu vesselamda da bu meratibi bu yapıyı görürsünüz. Önce Kur’an ‘ikra’ diye başlar, okumayı emreder. Bu buyruk şunu söylüyor. Ne zaman bu sancak yere düşerse mütefekkirler gelecek, alimler gelecek, onlar ümmetin önünde duracaklar. İmam-ı Rabbani gibi azamet Allah’a ait diyecekler. Yıkılma diyecekler. Necip Fazıl, Anadolu’da medreselerin kapatıldığı, anaların gözyaşı döktüğü, bu milletlerin evlatlarının Hz. Muhammed’den (sav) habersiz yetiştirilmesi için sabahlara kadar gözyaşı döktüğü bir zamanda meydan yerine bütün bedelleri ödeyebilme ruhuyla çıkmıştı ”diye konuştu.

Program, Şenocak’a plaket vermesinin ardından sona erdi.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.