Dede Korkut Türbesi ziyaret edildi

23. Uluslararası Bayburt Dede Korkut Kültür ve Sanat Şölenleri kapsamında, Masat köyündeki Dede Korkut türbesi ziyaret edilerek çelenk konuldu ve dua edildi.

Dede Korkut Türbesine Şölen Komitesi Onursal Başkanı Bayburt Valisi Ali Hamza Pehlivan, Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Kazakistan Kızılorda Valisi Makaşef Sultan, Garnizon Komutanı Tankçı Albay Davut Balibaşa, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, İl Genel Meclis Başkanı Yusuf Elçi, Bayburt Kültür Derneği Başkanı Faruk Kılıçaslan ve şölene katılan misafirler tarafından çelenk konulmasından sonra Kur’an tilaveti yapılarak dua edildi.

Bu hafta hem 23. Uluslararası Bayburt Dede Korkut Kültür ve Sanat Şölenlerinin hem de 15 Temmuz Şehitlerini Anma Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinliklerinin gerçekleşeceğini belirten Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş yaptığı konuşmada, Dede Korkut’un Türk tarihi ve Türk kültürü için önemli bir olduğunu söyledi.

Dede Korkut’un aynı zamanda Bayburt için de önemli bir değer olduğunu dile getiren Başkan Memiş, “Dede Korkut hikâyelerini okuduğumuzda, dedelerimizin, ninelerimizin anlattığı hikâyeleri, masalları görüyoruz. Her ne kadar Dede Korkut’un mezarının birçok yerde olduğu söylense de biz bu tartışmalara girmeyeceğiz. Tarihimizde, kültürümüzde önemli yeri olan birçok ismin mezarının birçok yerde olduğu söylenmektedir. Yani Yunus Emre’nin olduğu gibi, Nasrettin Hoca’nın olduğu gibi şehrimizde misafir ettiğimiz Kızılorda Valimiz de Dede Korkut’un mezarının kendi şehirlerinde olduğunu söylemektedir. Bu bir tartışma değil, bir kabul görmüşlüktür” diye konuştu.

“Biz de biliyoruz ki, Dede Korkut Bayburt’tadır. Kaldı ki, Dede Korkut hikâyelerini okuduğumuzda, yer ve mekân olarak Bayburt’u görürüz. Dolayısıyla Korkut Ata Bayburt’a gelmiştir, Bayburt’ta bulunmuştur” ifadelerine yer veren Başkan Memiş, Geleneğini, geçmişini unutan milletlerin tarih sahnesinden silinmesinin mukadder olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:

“Geleceğe sağlam adımlarla ulaşmak için geçmişle olan irtibatı sağlamamız lazım. Bağlarımızdan koparsak, geleneğimizden, örfümüzden âdetimizden uzaklaşırsak, kültürümüzü geleceğe aktaramayız. Dolayısıyla kaybolmak zorunda kalırız. Bu anlamda Dede Korkut Şenliklerini sadece sanatçıların dinlendiği, eğlencenin olduğu bir faaliyet olarak algılamayalım. Dede Korkut Şölenleri aynı zamanda kültür etkinliğidir. Bunun için Dede Korkut’u da iyi öğrenelim, 15 Temmuz’u da iyi öğrenelim. Katılımlarınızdan dolayı ben çok teşekkür ediyorum. İnşallah geleceğimiz, bugünümüzden daha aydınlık olur.”